Ekleme
Tarihi: 30 Aralık 2015 - Çarşamba
“Size amel bakımından en çok zararda olanları haber vereyim mi? Onların dünya hayatındaki tüm çalışmaları boşa gitmiştir. Hâlbuki onlar çok güzel işler yaptıklarını hesap ediyorlardı.”(Kehf: 18/103-104)
“İnsanların hesap vakti yaklaştı. Hal böyle iken onlar, hâlâ gaflet içinde yan çizip (bu gerçeğe) aldırmıyorlar.”(Enbiya: 21/1)
“Ne zaman kendilerine bir uyarıcı, hatırlatıcı mesaj gelse, onu ancak alaya alarak, aldırmayarak, oyun yerine koyarak dinliyorlar.”(Enbiya: 21/2)
“Onların aklı fikri oyunda oynaştadır; üstelik bilinci altüst olan bu kimseler el altından şöyle fiskos yapıyorlar: “Bu da sizin gibi ölümlü bir insan değil mi? Şu halde siz, göz göre göre büyüye kapılıp gidecek misiniz?”(Enbiya: 21/3)
En güzel, en mükemmel, en doğru söz elbette, en güzel, en mükemmel ve en doğru sözlü olan Yüce Yaratıcının sözüdür.
İnsan tüm önyargılarından bir an için uzaklaşıp Rabbinden bugün inmiş gibi taze duran bu ayetlere dikkat kesilse hayatının gidişatı kötüden iyiye doğru seyretmeye başlar.
Yaratıcısından, Rabbinden kopuk bir hayat ziyanda, zindanda geçirilen hayattan elbette farksız olacaktır.
Ölüm yokmuş gibi, gafletle bir yaşam sürdürenler kısa zaman sonra “ruhlarının ölüm merasimine” katılmak zorunda kalırlar.
Hayatı sadece “oyun-oynaştan” ibaret görenler, ölüm meleği karşısında tir tir titremeye ve sonu gelmez bir pişmanlığa mahkûm olurlar.
Dünya hayatı adına “üç kuruşun” hesabını yapıp, “ebedi âlemle ilgili” bir muhakemeye oturmayanlar “iflas bayrağını” çekmiş bir vaziyette mahşere gelirler.
Heyhat! Yolda böyle düşen uyku derdine,
Hep yolcular gider de kalır kendi kendine.(Akif)
Her yılın sonunda başlarını ellerinin arasına alıp, kendi benliklerini hesaba çekmeyenler, gelen yeni yılda hayatlarıyla ilgili pembe rüyalardan başka ne görebilirler?
Her defasında “bu son!” deyip, “yarın yaparım!” diyenler, yarınlarını tamamen kaybederler. Ve bir gölge bulduklarında gerçeği bulduk zannederler.
Bu dünya fanidir, sakın aldanma!
Mağrur olup tac-u tahta dayanma!
Yedi iklim benim deyu güvenme!
Uyan ey gözlerim gafletten uyan!
Uyan uykusu çok gözlerim uyan! (Sultan III. Murat)
“(Ey Habibim!) Ama yine de (kulak veren herkese) öğüt vermeye devam et! Çünkü bu hatırlatmalar müminlere fayda verir!”
“Ben cinleri ve insanları, ancak bana kulluk etsinler diye yarattım.”(Zariyat: 51/55-56)
“Hayat benim değil mi istediğim gibi takılırım” diyen kullarıma bu hayatın, bu sağlığın, sıhhat ve afiyetin sahibini hatırlat!
“Bu beden benim değil mi?” diyen kullarıma, bu bedenin, gözün, kulağın, aklın kendilerine “emanet” olarak verildiğini hatırlat!
“Sonsuz ve sınırsız hazzı ve mutluluğu dünyada arayan kullarıma, “dünyanın geçici ve sonlu” olduğunu hatırlat! Fani dünyada sınırsız haz ve zevkin mümkün olmadığını hatırlat!
“Taşı sıksam suyunu çıkarırım!” diyen kuluma, bu güç ve kuvvetin kendisine kim tarafından bahşedildiğini hatırlat! Beynine giden bir damar tıkanıverse ne hâle geleceğini hatırlat!
“Benim, benim, her şey benim!” diyen kuluma, bedeninde senin olmayanları bir atıver bak ki “sen” diye ortada bir şey kalıyor mu? diye hatırlat!
“Kazandım! Piyangodan şu kadar kazandım! Kumardan şu kadar, Faizden şu kadar kazandım!” diyenlere, gerçekte çok şeyler kaybettiklerini hatırlat!
“Rabbinin sevgisini, himayesini, rızasını kaybeden gerçekte ne kazanmıştır? O heybenin içinden ebedi bir “hüsran” çıkabileceğini hatırlat!
Ve hatırlat ki, “gerçek erdem, herkes isyandayken, herkes firardayken isyana düşmemek, firar etmemektir.”
Az nimeti az sayma, kimden gelmiş ona bak!
Az günahı az sayma, kime karşı ona bak!
“Oysa Allah size Kitap’ta ‘Allah’ın ayetlerinin inkâr edildiğini ve onlarla alay edildiğini işittiğiniz zaman, başka bir söze geçmedikleri müddetçe, onlarla oturmayın, aksi hâlde siz de onlar gibi olursunuz’ diye hüküm indirmiştir.”(Nisa: 4/140)
Yeni bir yıla girilirken Allah’ın, bırakın isyan etmeyi, isyana seyirci olmayı, isyan ve alaylarını ekrandan seyretmeyi bile “onlardan olmak!” gibi gördüğünü hatırlatarak sözlerimi noktalamak istiyorum.
Kulluk yolunda, Allah’ın rızası doğrultusunda nice yeni yıllara ulaşmayı Rabbim nasip eylesin…