“(Ey Peygamber ve Peygamberin izinden yürüyen Müslüman!)
Onların söylediği sözlerin seni üzdüğünü elbette biliyoruz.
(Fakat sen üzülme, yılgınlığa, ümitsizliğe kapılma!)
Zira onların yalanladığı, aslında sen değilsin; gerçekte bu zalimlerin
kökten inkâr ettiği, Allah’ın ayetleridir.”
(En’am: 6/33)
Seninle ne dertleri olsun. Her fani gibi bir gün göçüp gideceksin bu diyardan. Onlar “ölümsüz/Baki olanın diriltici mesajlarına” düşman… Düşmanlıkları da kendi manevi hastalıklarından kaynaklanıyor.
Şu hikâyedeki kadın misali “Hak’tan gelen sese” dayanamıyorlar.
Hikâye:
Bir adam inek besliyordu. Sağdığı sütün bir kısmını her gün komşusu yaşlı kadına ikram ediyordu. “Allah’ın hoşuna gider” niyetiyle süt ikramını aksatmazdı.
Bir akşamüstü elindeki süt ile yaşlı ninenin kapısına vardığında kadının yüksek sesle bir şeyler söylediğini duydu. Merak etti kulak verdi komşusunun konuşmalarına…
Kulaklarına inanamadı. Yaşlı kadın yana yakıla beddua ediyordu:
“Allah’ım! Komşumun ineğini helâk eyle! Al canını kurtar beni bu azaptan!”
Donup kalmıştı adam. Acaba ne kusur işlemişti de böylesi bir bedduaya maruz bırakılıyordu. Bir suçlu gibi girdi yaşlı kadının yanına. İki büklüm olmuş, bilmeden işlediği hatanın ne olduğunu merak ediyordu.
“Anneciğim! İstemeden duydum beddualarını. Sana karşı nasıl bir kusur işledim söyler misin? Senden af dileyeyim.” Yaşlı kadın istifini bozmadı, gerçeği de gizlemedi.
“Evladım, komşum! Senden bana hiçbir zarar gelmiş değil. Sen çok iyi bir insan, çok cömert bir komşusun.
Şu var ki, ben senin sabah akşam süt sağarken sütün bakraca çarpmasından çıkan o sese dayanamıyorum. Nefesim daralıyor. Bedduam/öfkem/hasedim/isyanım sana değil sütten çıkan o sesedir. Kusura bakma komşum…”
İnek sahibi hayretler içindeydi, sütten çıkan sese düşmanlık nasıl bir şeydi?
Son sözünü söyleyip evinin yolunu tuttu:
“Eyvahlar olsun sana! Yaktı seni hasedin,
Sütten kesildiyse de sesten kesilmedi nasibin”
Haset ettiğin, kızdığın, öfkelendiğin, yok olmasını istediğin o ses “İlahi kudretten gelen rahmetin sesi…”
Sen düşmanlık etsen de o ses “kıyamete dek şarıldamaya” devam edecektir. Sen kendine çok yanlış bir düşman seçtin…
Hemen tövbe edip “LA İLAHE İLLELLAH, MUHAMMEDÜN RASULÜLLAH” (Allah’tan başka güç/kudret/ilah yoktur, Muhammed (sav) Onun kulu ve elçisidir.) de…
Kıyma kendine…
Sonuç:
“İlahi mesaja/sese düşmanlık edip kulak tıkayanlar gün gelir can yakıcı azabın sayhasıyla uyanırlar.”