Ekleme
Tarihi: 21 Eylül 2015 - Pazartesi
“Biz her ümmet için kurban kesmeyi meşru bir ibadet kıldık ki, bu vesileyle O’nun kendilerine rızık olarak verdiği hayvanlar üzerine Allah’ın adını ansınlar. İşte sizin ilahınız tek bir ilahtır. O halde yalnız O’na teslim olun! Ve (sen de ey Peygamber!) O’na yürekten boyun eğenleri müjdele!”(Hac: 22/34)
“Onlar, Allah anıldığı zaman kalpleri saygıyla ürperen, başlarına gelen her türlü sıkıntıya göğüs geren, namazı dosdoğru kılan ve kendilerine rızık olarak verdiğimiz şeylerden (Allah rızası için) hayır yolunda harcayanlardır.”(Hac: 22/35)
“Hayvanların kurban edilmesine gelince, Biz onu sizin için içerisinde nice hayırlar barındıran Allah’ın simgelerinden biri olarak (ibadet) kıldık. O halde ön ayakları bağlı olduğu halde onları keserken Allah’ın adını anın! Yan üstü uzanıp canları çıkınca da, etlerinden hem kendiniz yiyin hem de isteyen ve (ihtiyacı olduğu halde) isteyemeyenlere yedirin! Allah o hayvanları şükredesiniz diye emrinize amade kılmıştır.”(Hac: 22/36)
-Kurban Rabbe yaklaşmaktır.
“Kurban” kelimesi Rabbimizin “el-Karib” ismiyle aynı kökten gelmektedir. Allah kuluna şah damarından da yakındır. Kurban ibadeti işte bu yakınlığın korunmasıdır.
-Kurban meşru bir ibadettir.
Kur’an ve Sünnette yer almış, İslâm’ın şiarlarından biridir. Hz. Peygamber (sav) kendisi bizzat kesmiş ve kestirmiştir.
Köşe yazarlarından biri diyor ki, “Oh filan yerden haber geldi, Kurban paralarını falan bankaya yatıracağız. En güzeli de bu yıl hayvan kesmekten kurtulduk.” Allah ve Rasulü’nün yapılmasını istediği bir ibadeti kaldırmaya kimin gücü yeter?
-İbadetlerde esas olan niyettir.
Nice meşakkatli ve külfetli davranışlar vardır ki, sırf niyet eksikliğinden heba olmuştur. Ve nice küçük iyilikler de samimi bir niyet sebebiyle büyük ibadetlere dönüşmüştür.
“Susuzluktan ölmek üzere olan bir köpeğin susuzluğunu gideren günahkâr bir kadının cennetlik olduğu” Hz. Peygamber (sav) tarafından bildirilmiştir. Öyleyse “Kişi için sadece niyet ettiğinin karşılığı vardır.”
-Kurban, Allah adı anılarak kesilmelidir.
Allah adının anılması, Allah istediği için kesilmesi demektir. “Allah’tan başkası adına kesilen hayvanın eti yenmez.”
-Kurban, sevdiğini Allah yolunda vakfetmektir.
İbrahim Peygamber en çok sevdiğini adamıştı Allah’a. İsmail’di onun en çok sevdiği. Öyleyse en çok neyi sevdiğimizi tespit etmeli ilk önce. Nefsimizi mi çok seviyoruz? Çocuğumuzu, malımızı, makamımızı, parayı mı? Onsuz yapamayacağımız şey nedir? Kurban keserken işte onu hatırlayacağız. Onun Allah ile aramızda perde olmasını engelleyeceğiz.
-Tüm ibadetler kulları Allah’a yaklaştıran yollardır.
“Öyleyse bana yönelenlerin yoluna uy!”(Lokman, 14) emri bize bu yolun nasıl aşılacağını göstermektedir.
-Kurban Allah’ın şiarlarından biridir.
Kurbanlık hayvanlar Allah’ın varlık ve birliğini ortaya koyan delillerden, simgelerden biridir. Kurban’a saygı Allah’a saygıdır. Kurbanlıklara hürmet Allah’ın emrine hürmettir.
-Kurban, insanın varlık hiyerarşisi içindeki konumunu belirler.
Evet, hayvanlara iyi muamele etme, merhametli davranmayı dinimiz emretmektedir ancak “İnsan hayvanlara hizmet için yaratılmamıştır.”
“Onları sizin emrinize amade kıldık” ayeti işte bunu göstermektedir.
-Kurban, Toplumsal barıştır.
“Onların ne etleri ne de kanları Allah’a ulaşır! Sizden Allah’a ulaşacak olan takvadır.” buyurulduğu hâlde“etlerini ne yaparsanız yapın” da denmiyor. “İsteyen ve utandığından dolayı ihtiyacı olduğu halde isteyemeyenlere de yedirin” buyruluyor.
-Kurban, bir teşekkürdür.
Kurban bayram günlerindeki teşekkürün böyle yapılmasını isteyen Allah ve Rasulü’dür. “Ademoğlu Kurban bayram günlerinde Allah için kurban kesmekten daha sevimli bir ibadet yapamaz.”(hadis-i şerif)
-Kurban’da nice hayırlar vardır. Hikmetlerini kavrayabildiğimiz, ya da kavrayamadığımız nice hayırlar vardır. Bu hayırların ortaya çıkması kulun samimiyet bilinciyle ilgilidir.
Rabbim kurban ibadetimizi, yapacağımız hayır ve hasenatları kabul eylesin…Hayırlı bayramlar…