Ekleme
Tarihi: 17 Ekim 2014 - Cuma
“Oysa ne ölüm gelip çatıncaya kadar (ısrarla) günah işlemeyi sürdürerek son anda “işte şimdi tövbe ediyorum!” diyen birinin tövbesi kabul görecektir, ne de inkârında direnerek ölenlerin tövbeleri… İşte onlar kendilerine acıklı bir azap hazırladığımız kimselerdir.” (Nisa: 4/18)
“Geç kalma, Genç gel!” Geç kaldıkça yaratılışındaki güzellikler kaybolmaya yüz tutacak, şeytan, nefis ve kötü çevrenin etkisiyle kendini savrulmuş bir şekilde bulacaksın!
Geç kaldıkça, günahlar kalbinin üzerini örtecek, vicdan terazin bozulacak, hakikat ışığından mahrum kalacaksın!
Geç kaldıkça, kurtuluş umudunu yitirecek “bundan sonra tövbe etsem ne olur!” düşüncesine kapılacak, battıkça batmaya devam edeceksin!
Geç kaldıkça, işlediğin günahlar, yaptığın hatalar arttıkça artacak, önünde setler oluşturacak, hak yola girme azmin kaybolacak!
Geç kaldıkça, şeytan ve nefis beden ülkeni tamamen işgal edecek, bir daha toparlanma imkânını elinden alacaktır!
Geç kaldıkça, en büyük engelin geçmişin olacak, arkadaşların olacaktır. “Senin geçmişini bilmiyor muyuz?” diyerek, kusurlarını hep önüne koyacaklar, kurtuluşuna fırsat tanımayacaklar!
Geç kaldıkça, işlediğin ve tövbe etmediğin her bir günah, bir rahmet kapısını kapatacak, kalbin günah üzerine mühürlenecek ve kurtuluş imkânını kendi ellerinle tüketmiş olacaksın!
Geç kalma ki, Yüce Rabbimizin “Hakikaten onlar, Rablerine inanmış birkaç yiğit gençlerdi. Biz de onların hidayetini arttırdık.” (1) Ayetiyle methettiği genç yiğitlerden olabilesin!
Geç kalma ki, Hz. Peygamber (sav)’in “Gençlik çağını ibadetle geçiren kişi, başka hiçbir sığınağın olmadığı kıyamet gününde Allah’ın arşının gölgesinde gölgelenecektir.” (2) Müjdesine nail olabilesin!
Geç kalanlara bir bak ki ne hale gelmişler? Kaç rekât kıldığını unutuyor, ne okuduğunu bilemiyor, abdestini tutamıyor, ayakta duramıyor, rüküye varamıyor, secdeden kalkamıyor…
Geç kalanları dinle ki ne diyorlar? “Ah keşke hayatımızı boş işlerle tüketmesek, gençliğimizi haram yollarında heba etmesek, ah ne olaydı gençlik bir geri gelse… Keşkeler anlamsız, ahlar vahlar boşuna…
Çekme dünyanın nazını, kıl beş vakit namazını,
Yarın yaparım diyenin, az önce kıldık namazını.
Bak ki geç kalanlar kıyamette ne diyecek?
“Günahı hayat tarzı haline getirenleri Rablerinin huzurunda utançtan başlarını öne eğmiş olarak “Rabbimiz! Gördük, dinledik, artık bizi dünyaya geri gönder de iyi bir şeyler yapalım; artık kesin olarak inandık” derken bir görsen.” (3)
Geç kalma ki, Mihrap seni bekliyor! Mihrap, İslâm âleminin içinde bulunduğu bu kötü durumdan mahzun olsa da “önünde kıyama duracaksın diye” yüzü gülüyor.
Kubbe’nin göğsünde güller açıyor sen altında secdeye varacaksın diye. Mimber, Kürsi sizinle buluşmanın heyecanıyla dile geliyor.
Camiler kapılarını ardına kadar açmış “Genç yiğitler” kendisini ziyaret edecek diye. Halılar “tertemiz alınlarla” buluşmak için namaz vaktinin çabucak gelmesini bekliyor.
Geç kalma ki, iş işten geçtikten sonra secde yapamazsın!
“Gün gelecek, işler zorlaşacak, dizlerde derman kalmayacak, secdeye çağrılacaklar ama buna güçleri yetmeyecektir. Bakışları gerçeğin dehşetinden yere düşmüş, kendilerini bir zillet kuşatmıştır. Zira onlar sap sağlam iken secdeye davet edilmişlerdi (de reddetmişlerdi)” (4)
Mevlana’nın çağrısıyla bitirelim:
“Şu balçıktan ayağınıza öyle bir pranga vurulmuş ki, çalışın, çabalayın da şu prangayı parça parça edin, kurtarın ayağınızı!
-Şu gurbetten sefer edin, evinize-barkınıza gidin, iyice bir niyetlenin, iyiden iyiye yolculuğa girişin; bu ayrılıktan usandık artık!
-Kokmuş, ekşimiş ayranla, göllerdeki kuyuların suyuyla hayatınızı niceye bir yıpratıp duracaksınız?
-Allah (cc), kanatlarınızı, gayretten, çalışıp çabalamadan yaratmıştır; mademki dirisiniz, hareket edin, gayret gösterin!
-Şu kurtuluştan canınız sıkılıyor da bu kuyu dibinde sıkılmıyor ha? Peki, öyleyse, kalın kuyu dibinde, mübarek olsun!
-İbret almak, suyun öte yanına sıçramak değil de nedir? Haydi, o yana sıçrayın; ne biçim gençsiniz siz? Şehvet havanında ne diye su döversiniz? Suyunuz olmasa da lâf yoluyla eser durursunuz, lâf yelini ölçüp biçmeye koyulursunuz!
Rabbim ömrünüze bereket ihsan eylesin, cumanız mübarek olsun…
-------------------------------------------
1-Kehf Suresi: 18/13.
2-Tirmizi, Sıfatüul Kıyame, 1.
3-Secde: 32/12.
4-Kalem: 68/ 42-43.
5-Mesnevi, 6/3349-3351, 1074-1077.