ATATÜRK’Ü ANMAK VE ANLAMAK
ATATÜRK’Ü ANMAK VE ANLAMAK
Din için söylediklerine baktığımızda ‘Din vardır ve gereklidir. Bizim dinimiz temeli çok sağlam ve doğal bir dindir. Bundan dolayı da son din olmuştur. Her birey dinini, diyanetini, imanını öğrenmek için bir yere muhtaçtır orası da okuldur.’ Evet, Mustafa Kemal bütün okullarda din öğretilmelidir diyor. Bu sözlerinde bugün ne yapıldığını ve okullarda dinin ne kadar öğretildiğini sizler düşünün.
Atatürk Balıkesir’de Zağanus Camisinde okuduğu hutbede şunları ifade etmiştir; ‘Ey millet! Allah birdir, şanı büyüktür, Allah’ın esenliği üzerinize olsun. Peygamberimiz, Efendimiz Hz. Cenab-ı Hak tarafından insanlara gerçek dinin ne olduğunu tebliğe memur ve Resul olmuştur. Büyük dinimiz çalışmayı insanlık saymaktadır. Türk milleti daha dindar olmalıdır.’
Yine öğretmenlere bir konuşmasında ‘Din bir vicdan meselesidir. Herkesin dini inancını açıklayabilmesi ve ibadetini korkusuzca yapabilmesini siz öğretmenlerden istiyorum’ demiştir.
1924’te TBMM’de kabul edilen 429 sayılı kanunun 5. maddesinde Diyanet İşleri Başkanlığının Türkiye Cumhuriyetinde bütün camii ve ibadet kurumlarına hizmet verebilmesi için imam-hatip, müezzin ve kayyum gibi görevlilerin atanmasına yetkili olduğu yazılıdır ayrıca bu kuruluş İslam dininin inanç ve ibadetle ilgili kanunlarını düzenlemekle de yetkili kılınmıştır.
Demek oluyor ki Türkiye’ye özgü laiklik kavramının dinsizlikle hiçbir ilgisi yoktur aksine laiklik dini özgürlükleri güvence altına alan yasayı hazırlamakla dinsizlik anlamına gelmediğini ortaya koymaktadır. Laikliği dinsizlik olarak göstermeye çalışanlar ya bir yanılgı içindedirler ya da kasıtlı davranmaktadırlar. Atatürkçülük adı altında din düşmanlığı yapanlar 10 Kasımlarda Atatürk’ün ruhunu incittiklerini bilmeliler. Cumhuriyetin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ü, 73. ölüm yıldönümü münasebetiyle rahmetle anıyoruz.
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.