Rizeli genel başkanlar var olduğu sürece seçimler Rize’de hep heyecanlı geçecektir.
Sağdan ve soldan bütün partilerde Rizeliler hep öncü kadrolarda var olmuştur.
Rize’nin üç vekili varlığını korurken, bugüne kadar olduğu gibi genel başkanlar yetkisini kullanarak Rize milletvekili adaylarını adeta atamıştır.
Oylar Tayyip Erdoğan’a verildiği için atama hakkına da sahiptir.
2011 seçimlerinde AK Parti sürpriz bir şekilde adaylarını belirleyerek seçim maratonuna başlamıştır.
1. sırada Hayati Yazıcı aday olmuş Rizelinin ‘Hayati Abisi’ olma özelliğini her zaman muhafaza etmiştir.
2. sırada Hasan Karal temayüle girmeden aday oldu.
8 yıldır Rize’de siyasette öncü rol alan Karal, mihraptan meclise gitme sorumluluğunu hissedecektir. Her zaman Rize’de 4. vekil gibi çalışarak memleketine hizmet vermenin mücadelesini başarmış, bu mücadele esnasında sıkıntılı günler geçirmiş, yaptığı güzellikler unutularak faziletleri menfaat denizinde boğma hizbinin gazabına uğramıştır. Buna rağmen tecrübeler kazanarak yoluna devam etme nezaketi gösterip aday olmuştur.
3. sırada adeta jübilesini yapmak üzere aday olan Nusret Bayraktar tecrübeli bir siyasetçi olarak yola çıkmıştır.
Diğer taraftan CHP Rize adaylarını belirlerken il başkanı ‘Adaylar benim iki dudağım arasındadır’ deyip kendinin aday olmadığını kamuoyuna deklare etmişti ve böyle de oldu.
Kaldı ki sosyal demokrat tabanından gelen Hikmet Hatırnaz genel merkezin iradesine rağmen aday olamamıştır. Bunun yanında siyaseti çok seven Kenan Bıyık CHP’nin 1. sıra adayı olmuş. Ancak eski Anavatan’ın eski kurmayları Kenan Bıyık’ın da eski arkadaşları, bir açıklama yaparak Kenan Bıyık’ı presleyip hepsi bir ağızdan ‘Başbakanımız var’ diyerek AK Partili kesiliverdiler.
Bu açıklamanın bir sebebi olsa gerek.
Bırakalım kendileri açıklasınlar.
Bu beyanat en çok Nusret Bayraktar’ın işini kolaylaştırmıştır.
Kenan Bıyık malum zevata ne yaptı ki hiç fırsat vermeden eski arılar CHP bahçesinde Kenan Bıyık’ı kara günde iğnelediler?
Kenan Bıyık değerli bir şahsiyet, eğitimci, insanları seven ve gerçekten yöresine hizmet etmek isteyen bir siyasetçi… Fakat siyasetin merhameti yoktur.
Geçmişte ‘sular akar Türkler bakar’ diyenler bugün yapılanlardan utansın. Aslında su akarken biz Türkleri baktıranlar, yıllardır ülkeyi yönetirken 70 sente muhtaç eden kafalar, buğdayı depolarda çürütüp halkına yedirmeyen zihniyetler, camii imamlarını ‘Allah-u Ekber’ diye ezan okuduğu için minareden aşağı atan düşünceler, Kur’an harflerini yaktıran kafalar, varlık olduğu halde halkını aç bırakıp ıhlamur yaprağı yediren zihniyetler, ‘köprü yaptırmayız, baraj yaptırmayız’ diyen düşünceler, 80’li yıllara girerken gençliği birbirine kırdıran, bir düdükle ortalığı sus pus eden demokrasiye hançer vuranlar, çalışarak vergi ödeyen, ülkenin kalkınması için alın teri döken halkın kafasında, 28 Şubat’ta dipçik kıranlar, halkın bu kadar fedakârlığına rağmen vicdanları sızlamadan vatandaşın dinine, iffetine namusuna kıyanlar artık bugün utansınlar. Elbette 80 yıllık tahribat 8 yılda telafi edilemez. Çekilen ızdırapların karşılığı olarak umulur ki Allah yardım eder de kısa zamanda mesafe kat edilir. Bu yürüyüşü durdurmak isteyenler elbette çıkacaktır ama yürüyenler uyanık olsun, oyunlara gelmesin.