ESKİDEN NELER YAPILIRDI
ESKİDEN NELER YAPILIRDI
Bebekler bezden, silahlar tahtadan, resimler kömür karasından yapılır.
Defter kâğıdından uçurtma yapılır.
Çember çevrilir, ağaçlara çıkılırdı.
Komşuda pişen bize de düşerdi.
Geceler ayaz, sokaklar karanlık, yıldızlar parlak olurdu.
Turşu, pekmez evde yapılır.
Erik ağacının çiçeği, Pencere camımıza yaslanır, güz yaprakları bahçemize düşerdi.
Kardan adam yapılır, evlerde soba yakılır, kış gecelerinde hikâyeler anlatılır.
Demir elması, ince hurma, mandalina ve fındık yenirdi.
Merdiven çıkılır, aidat ödenmez, yönetici seçilmezdi.
Evler badanalı, sokaklar lambasız, mahallelerde, köylerde bekçi olurdu.
Ajans radyodan dinlenir, Teksas, tommiks, zagor, saatli maarif, çizgi roman okunur, defterlere kenar süsü yapılırdı.
Kara lastiğe, pantolona yama yapılır, değirmene gidilir, hayvanlara yem yapılır, sırtlanarak taşınırdı.
Kâğıt para cüzdanda, bozuk para kesede taşınırdı.
Herkes kendi düşünü kurar, kendi hayatını yaşardı. Hayat, arkası yarın gibi kesintisizdi.
Her gün yaşanacak bir şey, küçüğe sevgi büyüğe saygı vardı.
Hasta, yaşlı, dost ve akrabalar ziyaret edilir. Otobüs, tren. vs de küçükler büyüklere yer verir saygıda kusur etmezdi.
Gelin olunca gebe, nene olunca ebe olunurdu.
İmece (mecı) yardımlaşma gelenekti.
Bir fincan kahvenin kırk yıl hatırı vardı.
ŞİMDİ, söze gerek mi var? Zaten yaşıyorsunuz.
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.