Mehmet ENGİN
Köşe Yazarı
Mehmet ENGİN
 

ESKİDEN NELER YAPILIRDI

Kızlara ninelerinin, erkeklere dedelerinin isimleri konulur. Bebekler bezden, silahlar tahtadan, resimler kömür karasından yapılır. Defter kâğıdından uçurtma yapılır. Çember çevrilir, ağaçlara çıkılırdı. Komşuda pişen bize de düşerdi. Geceler ayaz, sokaklar karanlık, yıldızlar parlak olurdu. Turşu, pekmez evde yapılır. Erik ağacının çiçeği, Pencere camımıza yaslanır, güz yaprakları bahçemize düşerdi. Kardan adam yapılır, evlerde soba yakılır, kış gecelerinde hikâyeler anlatılır. Demir elması, ince hurma, mandalina ve fındık yenirdi. Merdiven çıkılır, aidat ödenmez, yönetici seçilmezdi. Evler badanalı, sokaklar lambasız, mahallelerde, köylerde bekçi olurdu. Ajans radyodan dinlenir, Teksas, tommiks, zagor, saatli maarif, çizgi roman okunur, defterlere kenar süsü yapılırdı. Kara lastiğe, pantolona yama yapılır, değirmene gidilir, hayvanlara yem yapılır, sırtlanarak taşınırdı. Kâğıt para cüzdanda, bozuk para kesede taşınırdı. Herkes kendi düşünü kurar, kendi hayatını yaşardı. Hayat, arkası yarın gibi kesintisizdi. Her gün yaşanacak bir şey, küçüğe sevgi büyüğe saygı vardı. Hasta, yaşlı, dost ve akrabalar ziyaret edilir. Otobüs, tren. vs de küçükler büyüklere yer verir saygıda kusur etmezdi. Gelin olunca gebe, nene olunca ebe olunurdu. İmece (mecı) yardımlaşma gelenekti. Bir fincan kahvenin kırk yıl hatırı vardı. ŞİMDİ, söze gerek mi var? Zaten yaşıyorsunuz.  
Ekleme Tarihi: 31 Ekim 2012 - Çarşamba

ESKİDEN NELER YAPILIRDI

Kızlara ninelerinin, erkeklere dedelerinin isimleri konulur.
Bebekler bezden, silahlar tahtadan, resimler kömür karasından yapılır.
Defter kâğıdından uçurtma yapılır.
Çember çevrilir, ağaçlara çıkılırdı.
Komşuda pişen bize de düşerdi.
Geceler ayaz, sokaklar karanlık, yıldızlar parlak olurdu.
Turşu, pekmez evde yapılır.
Erik ağacının çiçeği, Pencere camımıza yaslanır, güz yaprakları bahçemize düşerdi.
Kardan adam yapılır, evlerde soba yakılır, kış gecelerinde hikâyeler anlatılır.
Demir elması, ince hurma, mandalina ve fındık yenirdi.
Merdiven çıkılır, aidat ödenmez, yönetici seçilmezdi.
Evler badanalı, sokaklar lambasız, mahallelerde, köylerde bekçi olurdu.
Ajans radyodan dinlenir, Teksas, tommiks, zagor, saatli maarif, çizgi roman okunur, defterlere kenar süsü yapılırdı.
Kara lastiğe, pantolona yama yapılır, değirmene gidilir, hayvanlara yem yapılır, sırtlanarak taşınırdı.
Kâğıt para cüzdanda, bozuk para kesede taşınırdı.
Herkes kendi düşünü kurar, kendi hayatını yaşardı. Hayat, arkası yarın gibi kesintisizdi.
Her gün yaşanacak bir şey, küçüğe sevgi büyüğe saygı vardı.
Hasta, yaşlı, dost ve akrabalar ziyaret edilir. Otobüs, tren. vs de küçükler büyüklere yer verir saygıda kusur etmezdi.
Gelin olunca gebe, nene olunca ebe olunurdu.
İmece (mecı) yardımlaşma gelenekti.
Bir fincan kahvenin kırk yıl hatırı vardı.
ŞİMDİ, söze gerek mi var? Zaten yaşıyorsunuz.
 
Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve haberguven.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.