Çaykur Rizespor Mersin’de hüsrana uğradı. Yeşil-Mavililer, sözde kazanmak için gittiği Mersin’de farklı mağlup olarak adeta hezimete uğradı.
Sözde maç kazanılmıyor sahada kazanılıyor. Bununla da üç puanı alan taraf ev sahibi oldu. Karşılaşmaya istekli ve arzulu başlayan Yeşil-Mavililer, üçüncü dakikada mutlak bir gol pozisyonundan yararlanamadı. İlerleyen dakikalarda Theo Weeks yerde yatarken, Rizespor sahada 10 kişiydi. Mersin atağında Rizespor’lu Ercan sanki bakkala alış veriş yapmaya gitmişti. Defanstaki boşluğu iyi değerlendiren Adem Büyük çok rahat bir şekilde takımını öne geçirdi. Golden sonra da Liberyalı oyuncunun sakatlanıp çıkması Rizespor’un orta alandaki gardını düşürdü.
Maçın ikinci yarısında ise, Rizespor sahada vasatın altındaydı. Gol atmak için risk alıp öne çıktığında ise defansta büyük boşluklar verdi. Bununla da ev sahibi takımın golleri peş peşe gelerek farkı artırdı. Evet, Rizespor hezimete uğradı ve ilk iki umudunu Mersin’de bıraktı. Bu duruma gelmesindeki baş aktör Teknik Direktör Ümit Kayahan’dı. Kayıhan yapmış olduğu hatalarla ve yanlışlarla, oyuncu tercihleriyle Rizespor’u ilk ikiden kopmasının ana nedeni oldu.
Evet, beyler görünen köy kılavuz istemiyor. Son iki maçta yenilen 5 golde bunun en güzel örneği. Takımda müthiş bir düşüş var. Başkan ve yöneticiler, Rizespor’un ilk iki takımdan biri olacağını iddia ediyorlardı. Ama iddia hayalden öteye gitmedi. Şimdi ben onlara söylüyorum. Eğer Rizespor’un azda olsa ilk 5 şansını sürdürmesi ve Play-Off’tan süper lige çıkabilmesi kan değişikliği şart. Bu olursa bir şeyler olur. Ama olmazsa bu takımın süper lige çıkamaması benim için sürpriz olmaz. Eğer yapıyı paydos etmek istemiyorlarsa gereğini yapmak zorundalar. Bu sene Rizespor Süper Lige çıkamaz ise bunun baş suçluları olurlar ve hesabını Başbakan Recep Tayip Erdoğan’a ne de Rize halkına verebilirler. Son olarak yöneticiler kriz yaratmaz kriz çözerler. Şimdi çözün bu krizi de görelim.