Çaykur Rizespor, sezona Keçiörengücü maçıyla başlamıştı. Yeşil-Mavililer ilk yarının son maçında İzmir’de Altınordu ile berabere kalmıştı.
İkinci yarının ilk maçında da Ankara’da Keçiörengücü ile berabere kaldılar. Maç ilk yarıda olduğu gibi yine 1-1’lik skorla tamamlandı.
Ligin ilk yarısında korku filmi gibi futbol oynayan Yeşil-Mavililer, devre arasında yaptığı transferlerle birlikte dün Başkent’te istekli, arzulu bir görüntü ortaya koydu. Ancak bu durum maçı kazanmasına yetmedi.
Rizespor zorlu deplasmanda etkili oynadı, ilk yarıda Bolasie ve Azubuike ile çok net pozisyonları kaçırdı. İkinci yarıda da kaçırmaya devam etti. Bir şutu da direkten döndü. 90 dakika boyunca topla daha fazla oynayarak oyunun daha fazla hakimi olmasına rağmen bir penaltı golüyle mağlup duruma düştü.
Ama buna kısa sürede cevap vererek beraberliği sağladı. Oğuz Ceylan’ın ortasında ön direkte çok iyi yer alan Bolasie güzel bir kafa şutuyla takımına beraberliği getirdi. Bu da maçın skoru oldu.
Böylesine maçlarda önemli olan futboldan çok puan almaktır. Ancak deplasmandan 1 puan aldım diye de sevinmek doğru değil.
Keçiörengücü’ne pozisyon vermediğin ve maç boyunca birçok pozisyona girip kaçırdığın müsabakayı kazanacaksın ve hanene üç puan daha yazdıracaksın. Ama Rizespor bunu yapmayı başaramadı ve zirveyle puan farkının açılmasına neden oldu.
Teknik direktörlük koltuğu mazeret değil çözüm üretme yeridir. Teknik direktör Bülent Korkmaz da mazeret değil çözüm üretecek. Yoksa maçtan sonra ‘İyi bir forvet alabilseydik maçı kazanabilirdik’ demesi kolay. Alsaydın o zaman.
Yeni transferlerden Azubuike orta sahada olumlu işler yaptı. Hem rakibin orta sahadaki direncini kırdı hem de takımını atağa kaldırdı.
Oğuz Ceylan da iyi bir görüntü verip golün asistini yaptı. Bolasie de çok çalışan isimdi. Bir gol attı ama birçok gol pozisyonunda da son vuruşu yapamadı maalesef. Böylesine transferler yapan bir takım ikinci yarıya bir puanla değil galibiyetle başlamalıydı.