TFF 2. Lig Kırmızı Grupta mücadele eden bölgenin en köklü takımı Pazarspor maalesef küme düşmeyi yüzde altmış garantiledi.
Rize’den Erzurum’a bölgenin en eski köklü ve güçlü takımı Pazarspor yanlış ve “ben” odaklı yönetim anlayışı ile küme düşme ile karşı karşıya…
Yönetim sezon başından bu yana “para” deyip durdu. İlk yarıyı lig sonuncusu bitirdi. Kaç hoca değiştiyse çare olmadı. Parasızlıktan transfer yapamadan 2.yarıya başladı. İlk karşılaşmasını da Van’a karşı net skorla 2-0 evinde mağlup olarak sağlamlaşan lig dibinde kurtulması zor bir viraja girdi.
Kendisi gibi düşme hattında bulunan ve hemen üst sırada yer alan Diyarbakır’ın 10 puanı, onun üstünde ise 16 puanlı Uşakspor onu da 17 puanla Balıkesir takip ediyor. Yani makas bu gidişle her hafta açılıyor.
Bu hafta İskenderun deplasmanı var. Ligde 4.sırada 38 puanlı takım ile karşılaşmada puan alması çok zor gözüküyor.
Deplasmana gidiş maliyeti 150 bin Tl olduğu ifade ediliyor. Bu konu yönetim dışında kimsenin ilgi alanında değil. Sonuçta işi üstlenenlerin bunu daha önceden bildiği de aşikâr.
Bu saatten sonra Pazarspor’a öyle takımı kurtaracak para, sporcu veya hoca para etmez. Bu takım ilçeyi coşturan şampiyonluk yaşadığı o coşkulu günleri artık geride bıraktı; heyecan ne yönetim de ne seyircide ne de sporcular da kaldı.
Yazık oldu. Bu saatten sonra kimi suçlarsan suçla çözüm çok zor.
NE YAPILMALI?
Bu saatten sonra bizi dinlerse yönetime teklifim şu. Artık bu takım düşme potasında. Dışarıdan hoca arayışını bırakın bizim öz evlatlarımızı bir araya getirin. Aktif görev yapan Şevki hoca, Âdem, İsmail, Kadem, hocaları ismini unuttuğum diğer evlatlarımızı çağırın takımın başına geçirin. Yeni bir ruh oluşur ve heyecan gelirse belki ligde de kalabiliriz. Yok düşeceksek kendi evlatlarımızın önünü açarız, onlarda bizde seyirci de bu işe gönül koyar, lig sonuna kadar sahada heyecan oluşur ve en azından prestij kazanarak sonucu bekleriz.