PAZAR’DA ASAYİŞ VE YAPILMASI GEREKENLER
PAZAR’DA ASAYİŞ VE YAPILMASI GEREKENLER
Yazılarımızın içeriğinden farklı yorumlar çıkarmamanızı rica ediyorum. İçinde yaşamakta olduğumuz İlçe bizimdir. Bu ilçede siyaset en son amaç olmalıdır. Çocukluktan bu yana memleketi düzeltmeye çalışıp ömür tüketiyoruz. Bir gün kendimize dönüp de iç muhasebe yapamıyoruz. Siyasete tamam da; hırs ve inat’a ne demeli? Bu ilçede hepimiz birbirimizi tanıyoruz. Aile hayatımıza kadar bilinmeyen gizlimiz yok. O yüzden lütfen sonradan onarılmayacak kalbi ve ahlaki kırıcı davranışlara içimizde yer vermeyelim. Bizim bu davranışlarımız evlat-ı iyalimize kadar ulaşıyor. Onlarda aynı yaşama devam ediyorlar. Bu yazımda İlçemizde asayiş konusunu değerlendireceğim. Asayiş denince ilk akla Emniyet tedbirleri geliyor. Bu tedbirler ülkemizde İki kurum tarafından icra ediliyor. Birincisi Polis, ikincisi Jandarma. Polis İlçe ve mahallelere, Jandarma ise Köylere bakıyor. Tabiî ki ortaklaşa çalışmaları da yapıyorlar. Her ne kadar görev alanları belirlenmiş olsa da yaptıkları hizmet aynı gruba yani İnsan’a yöneliktir. Asayiş ve Emniyet tedbirlerini alıp uygulamak kanunlarla belirlenmiştir. Bu kanunları uygulama safhasında bu kez adli mercilerde işin içine giriyor. O yüzden Adalet dağıtmak için kurulan Adliye binalarında görev alan Hâkim ve savcılar ile bunların görevlerine ön ayak olan Avukatlarda asayiş ve emniyetin başka bir sacayağını oluşturuyorlar.
O halde Asayiş denince toplumun en hassas konusunu telaffuz etmiş oluyoruz. Ben geçmişte ilçemizde yaşanan nahoş olayları gündeme taşımayacağım. Geçenlerin değil, günümüzün ve geleceğimizin nasıl şekilleneceği ağırlık vermeliyiz. Asayiş ve Emniyet sadece kolluk kuvvetlerinin yapacağı ve halledeceği işler değildir.
Zaman içinde Emniyet Müdürlüğümüzce verilen brifinglerde ilçede yaşanan asayiş olayları kamuoyu ile paylaşılıyor. Bir sürü anlamakta zorluk çektiğimiz grafik, istatistik ve değerlendirmeler dinliyoruz.”Bu ay ilçemizde şu kadar olay oldu. Bu olaylar bundan ve şu sebeplerden dolayı oluyor” diyerek yüzdeler verilip anlatılıyor. Peki, neden bu olaylar cereyan ediyor? Olaydan önce yapılması gerekenler yok mudur? Olay olduktan sonra canlar yandığında alınacak tedbirler ve verilecek cezaların ne ehemmiyeti vardır. O yüzden olaylar olmadan yapılması gerekenlerinde derinden ve köklü bir şekilde ele alınması gerekir. Asayiş sadece kolluk kuvvetleri ile çözülmez. Aileler, Kurumlar, sivil toplum kuruluşları, okullar vatandaşlar hep el ele çalışmak zorundadırlar.
İlçemiz Pazar’da her geçen gün hudutları ve nüfusu ile büyüyen bir potansiyele geliyor. Eğitim kurumlarının artışı, işe yerlerinin ve orada çalışanların çoğalmasının yanında, özellikle İlçemizde kurulan önce Yüksek Okul ardından da Fakültenin öğrencilerinden oluşan ve dışarıdan ilçemize gelen genç nüfusu artırmıştır. Bir yandan sağlıklı ve güvenilir Eğitim ve öğretim verilirken, diğer yandan can ve mal güvenliğinin de sağlanması çok önemlidir. İlçemizde emniyet teşkilatında görev alanlar kadro ve buna bağlı araç gereç teçhizatları her ne kadar yeterli olmasa da yinede görevlerini yapmaya çalışıyorlar. Öyle çok uzağa gitmeden şöyle Pazar’a kuşbakışı baktığımızda eskiden ilçemizde görev yapan emniyet teşkilat mensupları uzun süre ilçemizde kaldıklarından her kesimle içli dışlı oluyor ve bu yüzden zaman içinde tedbir almada sıkıntılar meydana geliyordu. Bugün o yapısal durum değişti. Emniyet teşkilatı yenilendi. Gençleşti. Tahsil durumları ve seviyesi yükseldi. Pedagojik ve sosyal bilimciler sahaya indi. Buna bağlı olarak işler ve hizmetlerde biraz olsun profesyonelleşti. Yeterli olmamasına rağmen yinede bayağı aşama kayıt edildi. İlçemiz hudutları genişledi.
Hemşin yolu üzerinden Kocaköprü köyüne-Çarşıbaşı’ndan Kesiköprü köyüne-Meydandan Aktepe köyüne- Zafer mahallesinden Mesemite- Kız kulesinden Laroz ikiztepeye ve Fabrikalardan Hamidiye bölgesine kadar geniş bir saha oluştu. Görev alanları genişlerken, bu görev alanlarında elaman sıkıntısı da yaşanabilir. O yüzden Emniyet teşkilatlarımıza yardımcı olmamız gerekir. Anne ve babalara çok büyük görevler düşmektedir. Aile fertlerine kol kanat açmalıdır. Aynı bölgede yaşayan tüm anne ve babalar oradan yaşayan gençlerin tümünü kendi çocukları gibi görüp sorumluluklara ortak olmalıdırlar. Onları her yönüyle eğitmelidirler. Kendileri bu konuda yeterli değillerse, okullarda Öğretmenlerle müştereken çalışmalıdırlar. Okul öncesi, okul saatlerinde, ders saatlerinde, okul çıkışı çocuklarından irtibatı asla kesmemelidirler. Adeta bir hafiye gibi çalışmalıdırlar. Polis ve Jandarma her göreve koşuyor. Her an tenkit edip yerden yere vurmaya çalıştığımız bu teşkilatların sağlıklı çalışmasına yardımcı olmamız gerekir. Her olaya bakıyorlar. Görevi olsun olmasın Polis ve Jandarma denince insan kendini güvencedeymiş gibi hissediyor. Eviniz yanar Polise ve jandarmaya koşarsınız. Hırsızlık olur Polis ve jandarma dersiniz. Darp edilir yine aynı kurumlar aranır. Çocuğunuz geç gelir polise ve jandarmaya alo dersiniz. Arazi kavgası. Aile içe tartışmalar, hırsızlık, araç kazaları vs.ne varsa ilk olarak Polis ve jandarma imdat deriz. Olaylar biter bu kez aynı kurumları eleştiri oklarına maruz bırakırız. Emniyet binalarında görev alan Polis ve Jandarma de kendilerini sığınacak liman olarak görmesi gerekir. Mekânlarına uğrayanlara asla kötü muamele yapmamalıdır. Suç tespit edilmeden suçlu muamelesi uygulamamalıdır.
Devletin babalık şefkatine hasbelkader ellerine düşenlere göstermelidirler. Ülkenin en ücra köşesinde görev yaparken bir yandan devleti temsil ettiğini de unutmamalıdır. Hissi değil akılla hareket etmelidir. Ön yargılardan arınıp gerçek suçluya ulaşmaya çalışmalıdırlar. Aslında birey olarak huzur v e güvenli bir toplum istiyorsak. Öncelikle eğitim ve öğretime ağırlık vermeliyiz. Her bir fert. Kötü alışkanlıkların ve nahoş olayların önlenmesi için bir fiil görev yapmalıdırlar. Yoksa sadece cezai müeyyidelerle sonuç alamayız. Böyle olsaydı bugün cezaevlerine ihtiyaç olmazdı. Değerli veliler. Okullar açıldı. Çocuklarınıza sahip çıkın. Akşam eve gelmeyen evladınızı mutlaka arayın. Onlara şefkatli davranın. Aile ortamının sıcaklığını tattırın. Yoksa bir gece evinize istemediğiniz bir telefon gelir de ”alo ben polis memuru veya jandarma görevlisi falancıyım. Emniyetten veya Jandarmadan arıyorum. Oğlunuz burada lütfen gelin”.muhatabına maruz kalırsınız. Bu istenmeyen durumla karşı karşıya kalmamak için dikkatli olmamız gerekir. Sağlıkla kalın.
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.