Serüven, 1977 yılında şuan kalıntıları bile kaldırılan, aynı zamanda ilçemizde birçok kişinin ileriki yaşlarda hayatını yönlendirdiği Hatuniye Camii yanındaki boş arsanın üzerinde bulunan 50. yıl ilköğretim okulunun bodrum katında bir derslik şube açarak başladı. Kendisine ait binası yoktu. ilk zamanlar bu okulda tek derslik yer yapıldı. Daha sonra yetmemeye başladı. Çünkü talep fazlaydı. 1978–1979 öğretim yılında Pazar ortaokulunun zemin katına taşındı. Bu kez bodrumdan zemin kata terfi etti. Çıkış bir kez başlamaya görsün arkası hemen geliyordu. Burası da yetmedi.1979–1980 öğretim yılında ise aynı yerde bağımsız alanda yeni derslikler açılarak eğitimde ilk bağımsızlığına kavuştu. Yani öksüz olmaktan, sağa sola savrulmaktan kurtulmuştu. Bu dönemden sonra yeni arayışlar içine girildi. Okula müstakil bir bina kazandırmak için 1978 yılında faaliyete geçen Pazar İHL Yaptırma ve Yaşatma Derneği 1980 yılında mahalli imkânlardan yararlanılarak bir kısmı bağış, bir kısmı para karşılığı olmak üzere Zafer Mahallesinde 1916 metrekarelik bir araziye sahip oldu. Bu arsa üzerinde iki blok halinde 16 derslik bina yapımı planlanmıştı. Binanın 1. blok temeli 1982 yılında atıldı. Hızlı bir gelişme yaşanmaya başladı. Bu kez binanın mahalli imkânlarla tamamlanması mümkün olmadığı göz önünde bulundurularak aynı yıl Pazar İHL Yaptırma ve Yaşatma Derneği mevcut inşaatın yapımından vazgeçip, onu yıkarak yerine tek blok halinde okul binası yapılması için Milli Eğitim Vakfına müracaat etti. 30.06.1983 tarihinde dernek yetkilileri vakfa arsanın tapusunu devretti. 1985–1986 öğretim yılında su basma seviyesine kadar yapılmış olan ve kapasitesi yetersiz görülen inşaat tamamen söküldü. 01.07.1986 tarihinde yeni binanın temeli atıldı. Daha sonra kesintilerle devam eden inşaatın yapımı 1990 yılında hızlandı ve peş peşe gelen ödeneklerle bina yetkililer tarafından 06.05.1991’de eğitim öğretime açıldı. Aralık 2003 itibariyle istimlâk edilen 1340 metrekare yeni arazi ile toplam 3154 metrekare alan üzerine 2592 metrekare kapalı alan ve 40 adet birimi ile Pazar'ın en büyük okullarından birisi olan Pazar İmam Hatip Lisesi yapılmış oldu. Şu anda okul 8 şube, 175 öğrenci, 4 idareci, 11 öğretmen, 1 memur, 1 hizmetli kadrosu ve yatılı pansiyonu ile eğitim hizmeti vermektedir. Bu günlere kolay gelinmedi. 28 Şubat fırtınasından en büyük zararı gören ülkemizdeki kurumlar kervanına Pazar İmam Hatip Lisesi de katılmıştı. O dönemde kapatma riskini göze alamayanlar farklı uygulamalarla bu okullara gidecek öğrencilerin önünü kesmek için bir sürü engeller çıkardılar. Bu güçlerin karşısına bir duvar gibi durarak adeta, “Çanakkale geçilmez” mücadelesini başarı ile verdi. Ve kazandı. Zaman çok hızlı geçti. Ülkemizde İmam Hatip liselerine bakış açısı değişmeye başladı. En önemlisi de Başbakanımızın bir İmam Hatip liseli olması ve okullara sahip çıkması sonucu itilmiş kakılmış damgası yemekten kurtuldu. Katsayı uygulaması, kaldırıldı. Okullara itibar kazandırıldı. İmam Hatip Okulundan mezun olanlara bakış açısı değişmeye başladı. Bu okullardan mezun olanların Başbakan dahi olabileceğini tüm dünyaya ve ülkemizdeki köhnemiş kafa yapılılara ispat edilmiş olundu. Başbakanımız son bir çıkış daha yaparak ülke genelinde uygulamaya konulan “tablet bilgisayar”dan birini de Anadolu İmam Hatip Liselerine verdi. Bu şunu gösteriyor. Artık Milli Eğitime bağlı kurumların her okulunda okumak isteyen bireylerin hakkıdır. Bu hak birilerinin iki dudağı arasında değil, devletin kanunları ile belirlenmesi gerekiyordu. Şunu da belirtmeden geçmemek lazımdır. Hiçbir okul hiçbir partinin tekelinde olmamalıdır. Eğitim tüm siyasi görüşlere açık ve evrensel olması gerekir. Yoksa bu güzide okullarda olduğu gibi diğer okullarda da aynı sıkıntılar yaşanır. Pazar ilçemizde de Okulumuz 28 Şubat’ta üzerindeki sıkıntıların bir kısmını atarak yoluna devam etti. Daha sonra 2003 yılında parasız yatılı oldu. 2009 yılında da Anadoluluk hakkı alması ile okulumuz Pazar Anadolu İmam Hatip Lisesi olarak, hem ülkenin her bölgesinden sınav ile kazanıp gelen öğrencilerin, hem de bölge insanımızın tercihleri arasına girmiştir. Pazar halkının ve siyasi irade ile sivil toplum kuruluşlarının görevi bitmemiştir. Gelişen ülkemizde İmam Hatip Lisemiz de elbette yerini alacaktır. İşte bu nedenle bodrum katından müstakil binalara taşınıp buralara da yetmeyen okulumuza artık yeni bir yer ve derslik gerekiyor. Dışarıdan gelen öğrencilerin kalması için yatılı bir pansiyona, yurda ve en az 24 derslik bir binaya ihtiyaç vardır. Okulumuz bunca yolu öncelikle devletin, ardından Pazar halkının katkılarıyla ve özellikle fedakâr ve cefakârca bu okulda görev yapan müdüründen en alt personeline kadar birlikte çalışarak almıştır. Kendilerini bir Pazarlı olarak gönülden tebrik ediyorum. Başarılarının devamını diliyorum. İmam Hatip liselerinde görev yapmak sorumluluk almak diğer okullara oranla daha dikkat ve gayret gerektirir. Hizmet aşkı maddi sorunlardan önce gelmelidir. Bu iş gönül işidir. Heyecan işidir. Heyecanı bitenlerin geri çekilip yerlerine yenilerini bırakmaları gerekir. Başbakanımızın “göz bebeğim” diyerek üzerine titrediği tüm okullarımızdan biri olan ve her geçen gün büyüyüp gelişen okulumuza bizlerin ve ülkemizin ihtiyacı vardır. Bu okulu yaşatmak bizlerin de Pazar halkı olarak görevidir. Ben bu yazıyı yazarken diğer okullarımızı önemsiz ve ehemmiyetsiz gördüğümden değil, bilakis yıllarca mağdur duruma düşürülen kurumlarımızdan biri olan İmam Hatip Liselerini dolaysıyla Pazar İmam Hatip Lisesinin serüvenini yazmış oldum.