MARKA TAKIM PAZARSPOR
MARKA TAKIM PAZARSPOR
Kolay değil bu kadar uzun yıllar istikrarı korumak. Bu işler bol keseden atmakla olmuyor. Onbeş günde bir maça dahi gelmeyenler bunun kıymetini bilemez. Toprak ve çamur sahalarda yırtık, pırtık malzeme ile çalışıp didinerek takımı bugünlere taşımak her babayiğidin harcı değildir.
Pazar geçmiş misyonu ile diğer ilçelere oranla her zaman bir adım öndedir. Bunu burada yaşayan ve yaşları kemale ulaşanlar çok iyi bilir. Bizim dönemlerde bize hocalık, ağabeylik, babalık ve aynı zamanda da patronluk yapıp her türlü maddi ve manevi ihtiyaçlarımızı karşılayanları biz asla unutmayız. Sahamız yoktu. Hamidiye de idman ederdik. Akşam Pazar’dan çıkar Radar’a kadar koşu yapardık. Amerikan lastikleri ile adeta uçardık. Bu lanet Amerika o zaman bizim ayaklarımızın altındaydı. Peki ya şimdi?
Pazarspor hiçbir dönemde Amatör ligler dâhil ilçeye boğun eğdirmemiştir. İlçenin gururunu her daim zirvede tutmuştur. O dönemi bilemeyenler takımın hangi badirelerden geçerek bu günlere geldiğini kıyas edemez. Bugün itibarıyla Süper ligde, PTT ligindeki takımlarda başarı ile hocalık yapan veya yardımcılık yapan birçok değerli teknik adam Pazarspor ‘da hocalık yapmıştır. (1461 Trabzon hocası Mustafa Akçay) Süper ligde futbol oynayan birçok sporcumuz oldu. Cumhur-Evren-İdris-Fahri vs. isimleri aklıma gelmeyen birçok futbolcu yetişmiştir. Bu oyuncularımız başarı ile Pazar ismini ulusal kanallarla tanıştırmışlardır.
Bizim ilçemizden nüfus olarak büyük il ve ilçelerin o dönem esamisi okunmazken, Pazarspor hep bir adım öndeydi. Bizim dönemde maçlar Rize Şehir stadında oynanırdı. Bir anımızı anlatayım. Fındıklıspor’ki, çok güçlü bir takımdı. Bizimle yapacağı karışlaşma maçı Rize-Altınordu maçından önceydi. Rize stadı Pazar ve Fındıklı’dan gelen seyircilerle adeta doluydu. O maçta Pazarspor Fındıklı’yı yenerek şampiyon olmuştu. Bende bir gol atmıştım. Bu da benden olsun. O günkü atmosferi ancak yaşayanlar bilir.
Yine Pazardan en az beş araçla maçlara giderdik. Peki ya şimdi? Takım 3.ligde. Başarı süper, stat eksiklilerimiz olmasına rağmen güzeldir. Burada görev yapanlar da ellerinden geldiğince çaba sarf ediyorlar. Yinede iki adımlık mesafedeki stadyum boş ve sporcular buna rağmen zirveye koşuyor. Yazık değimli ama? Şöyle Trabzon’dan Erzurum’a bir bakalım bu iki il arasında kaç takım yıllarla çarpışarak ayakta kaldı. Lilglere çıkıp düşenler amatör kümelerde bile tutunamadı. İl takımlarını bile dize getirip zirvedeyiz. Bir maç kaybetsek yerden yere vuran ve bu sporu çok iyi biliyorum diyenler, neden maçlara gelip takımlarına destek vermiyorlar? Benim dönemimden başlayarak birçok kulüp yöneticisi bu takımın başarısı için her şeyini verdiler. İşlerinden, ailesinden daha fazla kulübe zaman ayırdılar. Ben şahidim. Celal Kılıç ile başladım. Hüseyin Yangın ile devam ettim hala da içindeyim. Hüseyin Yangın’ı zaman içinde bizde eleştirdik. Ama yiğidin hakkını da vermek gerekir. İstanbul’dan işini gücünü bırakıp takımın başarısı için sağa sola koşup maddi ve manevi destek arayacaksınız. Çalıdğınız kapılar kapansa dahi işinize devam edeceksiniz. Bu kolay iş değildir. Kendisini kutluyorum. Belki biraz sosyal yönü yoktur ama insanları bu şekilde kabul edip yaptıklarıyla değerlendireceksiniz. Bunu böyle bilmek için öncelikle” ben ne yaptım” sualini kendimize sorduğumuz takdirde daha iyi anlamış olacağız.
Geçmişte her hafta yerel ve arada bir de ulusal TV kanallarında hep Pazarspor’u konuştuk ve tartıştık. Hala da aynıyız. Rizespor bize hep seviyeli yaklaştı. Bunu her ortamda dile getirdik. Getiriyoruz da. Birçok Pazarlı değerli kardeşimiz Rizespor yönetiminde yer almasına rağmen yinede istediğimiz destekleri göremedik. Bunu ne şekilde derseniz deyin. Sporcu transferlerinden, maddi ve manevi yardımlara kadar sayabilirsiniz. Pazarspor sıkıntı çekmiyor mu? Elbette çekiyor. Bizler başarısız olunca idarecileri infaz etmekte çok mahiriz de başarı olunca da sesimiz çıkmaz. Bugüne gelince Trabzon-Erzurum arasında tek lig takımı Pazarspor’dur. İlçemizi en güzel tanıtacak sportif faaliyetimiz de budur. Birçok dalda başarılı bir çizgi yakaladık. Altyapı şampiyon oldu. Türkiye Şampiyonasına gidecek. Pazarspor ise şuan 35 puanla ilk beşte. Allah aşkına bu başarıyı yakalamak o kadar kolaymıdır? Bu işler basında okuyup, sokakta tartışmakla mı oluyor? Biraz olsun aklıselim düşünüp takıma sahip çıkalım.
Şuan takımı omuzlayan yerli hocamız Şevki ve Mlatayaspor’dan arkadaşları olan üçlü ekip başarılı bir çizgi yakaladılar. Hani derdik.”Pazarlı neden yok?” işte var. Hem hoca, hemde birçok futbolcu. Peki, siz nerdesiniz? İlçemizde iki önemli kurum var. Bunlarla biz Ülke gündemine çıkabiliriz. Birisi PAZARSPOR diğeri YÜKSEKOKUL VE FAKÜLTE işte bu iki kuruma gerekli destek sağlandığında önümüze kimse çıkamaz.
Şimdi Rizeliler günü kutlamaları yapılacak. Benim önerim şu Ankara günlerinde öne iki kurum çıkaralım. Onların tanıtımına önem verelim. Mademki tüm Karadenizliler ve diğer illerden gelenler bir araya gelecekler işte size tam fırsat. Yapılacak bröjür-afiş-poşet-slâyt-kitap ve dergilere Pazarspor- Yüksekokul ve Fakülte işleyelim. Bu fırsat bir daha bu kadar üst düzeyde yakalanmaz. Hadi hep birlikte daha uzun yıllarda büyüyen, gelişen ve ülkede söz sahibi olacak olan Pazarımız adına birlik içinde olalım.
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.