Mademki dünya var; ahiret de vardır
Mademki dünya var; ahiret de vardır
Kâinatta mükemmel işleyen bir kanun var. Biz görüp anlayamazsak bile bu işleyen fabrikada mükemmel işler oluyor. İnsanlar yeryüzüne gönderildikten sonra devamlı arayış ve yeni buluşlar peşine koşarak teknolojiyi bugünkü duruma getirmiştir. Bundan sonra da aynı çalışma devam edecek ve hızlı bir şekilde insanlık hayrına birçok yararlı buluşlara kavuşacaktır. Lakin bunca gelişmeler olurken insanoğlunun aciz duruma düşüp yapamadığı işler de oldukça fazladır. Akıl nimetini bizlere veren Allah bu nimeti hem dünya hem de ahrete ait işlerde kullandığımız takdirde mutlu ve huzurlu olacağımızı Kuran’ı Kerim’de bildirmiştir. Mesela, Dünyanın bütün ilim ve fen adamları toplansa ve en büyük bütçe de bunların emrine verilse bir tek elmayı yapamazlar. Olması mümkün değil ama olsa bile o elmayı almaya kimin gücü yeter. Bahçede elma ağacına bakıyoruz: Topraktan yükselen bir veya iki metre gövde ve dalların ucunda sarkan elmaları görünce, Hey Rabbim bir metre boyunda, on santim çapındaki odun parçası nasıl bir fabrika gibi çalışıyor, topraktan elma yapılıyor. Zemindeki toprak bir metre sonra elmaya dönüşüyor. Hem de nasıl elma?
Benzeri olmayan bir renk, koku ve tad. Kara toprağı bu derece dirilten Allah kara toprağa giren kullarını diriltemez mi?
Toprağa ekilen bir tek ot tohumundan yüzlercesi yetişiyor. Bunun biri tohuma ait olsa, doksan dokuzu toprağındır. Böylece toprak, ota dönüşüyor. Topraktan yaratılan otu inek yiyor. İneğin yediği otlar ölürken ölü otlar ineğin vücudunda dirilip süt oluyor, et oluyor ve dana oluyor. Topraktan ot ve ottan dana, Böylece danalar da topraktan yaratılıyor. Toprak denilen bir şeyden, her şeyi yaratan Allah her şeyi döndürüp tekrar toprak ediyor. İneğin gübresi çayıra dönüşüyor, gübreli toprakta bitkiler daha iyi büyüyor, demek ki gübreler de diriliyor. Gübrelerin dirildiği şu âlemde insan dirilmesin olur mu? İnsan gübreden daha kıymetsiz mi ki, gübreler dirilsin, insan dirilmemek üzere kabirde yatsın?
Tarlalar, bahçeler her biri birer fabrika gibi çalışırken, küçücük arının eliyle bizlere bal yediren, tavukları yumurta fabrikası gibi çalıştıran, tuzlu denizlerde tuzsuz balıkları yaratıp bize rızık yetiştiren Allah, ebedi hayatta ebedi ziyafet vermez mi?
Hayvanlara en güzel kürkleri giydiren, en cılız hayvanın neslini asırlar boyu devam ettiren, şiddetli kışlardan sonra bahar mevsimini getiren Allah, ebedi hayatı yarattığını Kur’an-ı Kerim’de bildirmiştir. Kötülerin ceza, iyilerin mükâfat görmesi için cennet ve cehennemi yaratmıştır. Her fabrikanın bir Kanun, talimat, yönetmelik ve yazılı emirleri olurken, çatısız fabrikalarla dolu olan bu dünyanın nizamnamesi, Allah’ın dini olan İslamiyet’tir. Her nizamname, kendisine tabi olanlara mükâfat, olmayanlara cezalar tayin eder. Dünyada iken gereken cezayı görmeyen ve yeteri kadar mükâfat alamayanlara Cennet ve Cehennem gereklidir.
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.