KİTAPLAR VE OKUYUCULAR
En büyük dost, yalnızlıkta arkadaş, iç dünyamızda yolculuk yaparken bize mihmandarlık yapan yaran “Kitap” ile beraber olmak ne güzel. En kutsal, eşi benzeri olmayan, yaratılışımızın gayesi, ruhumuzun mayası ve yaşantımızın rehberi “Kur’an-ı Kerim ve onun bize tarifi “Kâinat” kitabını okumak, onunla hemhal olmak, konuşmak, dertleşmek, sırlarını paylaşmak, zararsız, karşılıksız, menfaatsiz tek dostumuz Kitap’larla ne kadar haşir ve neşir oluyoruz. Ben kitapları çok severim. Okumayı da. Yaptığım araştırmalarda en çok okunan kitap’ın Kur’an olduğunu, ondan sonra ise Kur’an tefsirlerinin geldiğini gördüm. İnsanın boş zamanı olmaz. Olmamalı. Yoğun iş temposuyla çalışanlara da âcizane tavsiyem bir an dahi boşluk bulduklarında kitap okuyarak dinlenme yolunu seçsinler. Çalıştığınız bir işte ve iştigal ettiğiniz bir çalışmada ruhen yorgunluk hissettiğiniz takdirde hemen başka bir dinlenme şekli olan Kâinat kitap’ını okumayı yani tefekkür seçin. Ardından da yine farklı okuma yöntemleri, Roman, Gazete ve dergilere yönelin. Son üç ay içerisinde satış rekorları kıran bazı kitapları sizlerle paylaşmak istiyorum. Yazar Sinan Yağmur, yazdığı eserlerle sizi bambaşka bir âlem-e,diyarlara götürüyor. Yaşadığınız bu acayip asırdan sizi başka bir asırdaki mutluluk sırlarına taşıyor. Aşk’a yolculuk /Veysel Karani Hz.nin hayatı ilgili kitap’ında Ey dünya! Göz kırpma bana. Hayatın cezbesiyle beni Rab’imden alamazsın. Ben ilahi aşka talibim. Sen neyin etrafında dönersen dön, ben sahibime dönenim. Diyor. Yemen illerinde yaşayıp Peygamber(as) aşkı ile yanıp tutuşan Çoban Üveysin hayatını Roman’laştıran Sinan Yağmur’un Aşkın Gözyaşları/Tebrizi Şems-Aşkın Gözyaşları Hz. Mevlana ve Aşkın Gözyaşları Kimya Hatun gibi kitaplarıyla bir solukta okunacak eserlere imza atmış bir yazar. İlçemizdeki Kütüphane Müdürü ile yaptığım görüşmede Kitap okuma oranın çok düşük olduğunu gördüm. Bana “hazineler insanların açması için kitaplıklarda tozlandı. Ne gelen ne de giden var” deyince içim cız etti. Bu hale nasıl geldik? Bu halden nasıl çıkarız? Diye düşünmeye başladım. Acaba, Milli Eğitimce Kitap okuma kampanyası yapılsa nasıl olur? Bu yapılması gerekenlerden sadece biridir. Başka alternatiflerde üretilebilir. Ben yine sizlere aynı yazarın başka bir eserinden söz edip yazıma son vereceğim. Bir sonraki yazımı da “Kitaplar ve okuyucularımız” adı altındaki yazılarıma devam edeceğim. Son Kitap ise “Bilemezsiniz Ama Babalarda Ağlar” bir solukta okuyacağınız bir eser. Bu kitapta babaların bilinmeyen iç dünyalarını, örtülmüş ve ertelenmiş duyguların şiirsel, türküsel yalnızlık destanlarını okudukça dökülmeye hazır damlalarınızı, onların kuraklıktan bitap düşmüş hicran tüten yüreklerini akıtacaksınız. Yazar her kitap’ında satış rekorları kırmış olmasına rağmen pek tanınmamıştır. Umarım okuyucularımız bu güzel eserleri içsel bir duygu ile okuyup istifade etme yolunu seçerler. Son olarak yazarın size tanıttığım” Babalarda Ağlar” kitap’ındaki sözleriyle hoşça kalın diyorum. Şu yeryüzünde” babalar” ne acıklı bir durumdadır! Siz istediğiniz kadar erkeklerin üstünlüğünden söz edin, hatta Türkiye için erkek egemen bir toplum deyin, kadınların ezilip horlandığından yakının. Asıl horlanan, dışlanan, haksızlığa uğratılan babalardır. Türk toplumu, sanılan ve iddia edilenin aksine, tam” ana egemen” bir toplumdur. Mevhum güçlerine ve iktidarlarına rağmen babalar dehşetli bir ezilmişlik ve yalnızlık içindedir diyor ve sizleri kitap’ın devamının okunmasına havale ediyorum.