RİZE GAZETECİLERİ NE DURUMDADIR
10 Ocak çalışan gazeteciler günü. Analar, babalar, yaş, yıl, doğum, ölüm, evlilik, vs. sayabildiğiniz kadar sayın ve çoğaltın bu günleri. Bu günlerin içinde bireyleri ilgilendirenlerin olduğu gibi, toplumu, ülkeyi hatta dünyayı bile ilgilendiren anlamlı günlerde vardır. İşte aynı kaderi paylaşmak zorunda olup, ortak noktaları bularak bir araya gelemezseler bile gazetecilerinde bir günleri var. Bu günler gelince yerelden tutun, ulusala kadar, STK’ lardan alın devletin en tepesindekine kadar iyi niyetle kaleme alınan bir sürü mesajlar yayınlanarak gazetecilerin günü kutlanır. Bu kutlamalarda temenni,dilek ve nasihatler görür ve güler geçersiniz.Yazdığı bir yazıdan mağduriyete uğrayan gazetecinin gününü iki sözcüğe sığan yaldızlı kelimelerle kutlasanız ne yazar.Yorumlarla mahkemeye verilip tazimat davaları açılan gazetecilere kutlama mesajı yollasanız ne anlamı vardır.Bir yandan basın özgürdür.Haber yayınlama serbestliği var nutukları atarsınız,ardından yazılan yazıya anında takibat başlatırsınız. İşinize geldi mi oh ne ala, gelmedi mi elinizden hiçbir şey gelmediğini beyan eder kolay savunma mekanizmasını devreye sokarsınız. Biz kimseye minnet etmeyiz. Sadece zor şartlar olsa da işimizi yapmaya çalışırız. Yapılan haberlerden bazıları kırılıyor. Kırılacak da.İşin raconu budur.Yoksa her gelene ağam,gidene paşam gazetecilik yapacaksan bu işi yapma daha iyidir.Bu habercilik çok farklı bir meslek bürokrat makamında bulunan bir zatı muhterem Kendisi ve kurumu adına yaptığı açıklamaları aynen yayınlayan gazeteciler,bir de yayınlamamışsa işte gör o zaman yaygarayı.Dünya da hiçbir yasal hukuku olmayan,yazdığı yazılarla binbir türlü eza ve cefaya uğrayan gazetecilerin sahibi hiç olmamıştır.Ve de yoktur.O yüzden gazetecilerde kendilerini ve aile yaşamlarını ekonomik ve siyasi destekle ayakta tutmaya çalışıyorlar.İşten çıkarılan ve sokağa bırakılan gazetecinin sahibi yoktur.Gazeteciler bile kendi aralarında tam birlik sağlayamamışlardır.Sağlama şansları da yoktur.Geçimini kalemi ile sağlamaya çalışanlar kendi özgür düşüncelerini bile köşelerinde yazmakta zorlanıyorlar.Ya patronundan veya patronunun sırtını dayadığı siyasilerden referansa almadan köşe yazarlığı bile yapılamıyor.Yapanların arzuhali ise ortadadır.Gazeteci de her düşündüğünü kaleme alma özgürlüğüne sahip olmaması gerekir.Şahıs ve kamu haklarına da azami saygı göstermesi gerekir.Aile mahremiyetine yani haremine uzanan her el gazeteci için talihsizliktir.Ülke geneline değil de şöyle bir çevremize baktığımızda gazeteciliği birinci meslek edinenlerle,bunu ikinci meslek yani hiçbir gelir ve menfaat temin etmeden sadece bulundukları yöreyi tanıtıp o yörenin kültür,turizm,eğitim,sosyal,tarihi ve müspet olayları kaleme alıp kitlelere taşıyan gazetecilerde var.Rize olarak il ve ilçelerin bir çoğunda gerçekten kaliteli gazeteci arkadaşlarımız var.Haber ve köşe yazarlığı yapan fahri muhabirlerde sanki ulusal gazetelerde çalışıyormuş gibi işlerini sadakatle yapmaya çalışıyorlar.Rize ve ilçelerinde gazeteciler bir dernek kurmuş ve bu dernek çatısı altında "hak arayışı" birliği oluşturmuşlar.Ne yazık ki bu dernek istenilen seviyeye bir türlü gelemedi.Şu an Rize de farklı gruplar yeni oluşumların içine girerek çift hatta üç başlı bir ayrılığın temelini atmaya çalışıyorlar.Bu çok yanlış ve yanlış olduğu kadar da kendimize zararı dokunacak bir girişimdir.Neden aynı kaderi paylaşan gazeteciler de kendi aralarında birlik oluşturamıyorlar? İşte böyle olduğu için kurum ve kuruluşlarda istedikleri gibi çalışmaya devam ediyorlar. Rize ve ilçelerinin sorunları var. Ve sorunları dile getirip ilgilileri harekete geçirmek öyle tek ve ayrı kulvarlarda gitmekle olmaz. Siyaseten ayrı olsak da il olarak aynı araçları kullanıp amaca ulaşmaya çalışıyoruz. Birlik olup tek ses olmak gerekir. Yoksa istenilen sonucu almakta zorlanırız. Rize bizim bu il ne kadar büyüyorsa bizde o kadar gurur duyarız. Komşu il Trabzon bu işi çok iyi yapıyor. Aralarında kavga olsa da Trabzon söz konusu olunca tek ses tek yürek haline geliyorlar.Gazetecilik ve habercilik artık bu çağda tık tıklarla zirve yaptı.Aynı anda yayına giren bir haber dünyanın en ucra köşesine ulaşıyor.İnternet denen teknolojik alet vasıtasıyla bireyler de artık haber yapıp aynı anda istediklerini ulaşabiliyorlar. Bundan sonra işini ciddi yapan, kurallarından taviz vermeyen, sağa sola yalpalamayan gazeteciler ayakta duracaktır. Doğru bildiği yoldan asla ayrılmayan. Haberleri kişileri hedef değil de kamuyu ilgilendirenleri seçenler ayakta kalacaktır. Bugün mantar biter gibi haber siteleri var. Bu işler o kadar kolay değil. Emek ister.gayret ister.çalışmak ister.Bilgi ve beceri ister.Her şeyden önce gönül koymak gerekir.Yoksa rüzgara kapılıp gidenler,rüzgar kesilince ortada kalırlar.Bende içinde olduğum bu güzide kurumun gününü en içten duygularla kutluyorum.Bu uğurda canlarını feda edenlere rahmet diliyorum.Pazar gazetecileri ailesi olarak nice yıllar sizlere hizmet etmek dileğiyle de saygılar sunuyorum.