BİSİKLETLE DÜNYA TURU YAPAN TURİST PAZAR’DA
BİSİKLETLE DÜNYA TURU YAPAN TURİST PAZAR’DA
Ayder’i ziyaret ettikten sonra arkadaşlarının bulunduğu Sümela manastırına gitmek için uğradığı Pazar’da kendisiyle konuştuk. Terry ile tercümanımız Ali Akyyıldız aracılığıyla İngilizce olarak sohbet ettik. Sekiz arkadaşla Avurturalya’dan yola çıkan ekip, Türkiye’ye gelip öncelikle hayran oldukları İstanbul’a gördükten sonra farklı illere dağıldılar. Terry de diğer arkadaşlarıyla birlikte Karadeniz bölgesini ziyaret ettiler. Öncelikle namı değer Ayder’i ziyaret ettikten sonra Sümela manastırında bekleyen arkadaşlarının yanına gitmek için Pazar’da mola verdi.
Terry, açıklamasında “Pazar ilçesini ve halkını beğendim. Güleryüzlü ve sıcakkanlı buldum. Karadeniz Deniz ve Dağ’ı ile Turizm yapılabilecek bir yerdir. Ancak doğal yapısınının bozulmaması gerekir. Ayder de Kar manzarası seyrettim. Bu güzelim yere insanlar gelmiyor. O halde bu yörenin işletmecileri ve Devlet erkânı bunu iyi bir analiz etmesi gerekir. Pazar’a gelen bir turist nereye gideceğini seçmekte zorluk çekiyor. Mutlaka Şehrin görünür bir yerinde gidilip görülecek yerlerin panosu yapılması gerekir.
Bu bölgede tarihi ve arkeolojik özellik taşıyan birçok yerleşim alanı var. Doğal ve kültürel yapı da korunması gerekir. Paran’la da dinlenebileceğin yerlerin az olduğunu gördüm. Buna rağmen işlenmemiş hazinelerin bu yerlerde olduğuna da şahit oldum. Yöre bir kere doğallığını koruyor. Bir şekilde bu yapı korunmalı. İnsanlar da hazır değil. Kafa yapısı olarak eğitilmeli. Turizm bacasız duman her yerde yapılır. Eğer o yöre insanı ilgi ve alaka göstermezse küser gide ve bir daha da gelmez. Dedi.
Mini yorum
Avursturalya ve Türkiye dünyanın en uzak ülkeleri. Buradan kalkan uçak tam 19 saat sonra bizim ülkemize varıyor. İşte bu deniz aşırı ülkeden memleketimize ve de Pazar’a hemde bisikletle 22 yaşında bir genç geliyor. Geziyor ve dönüyor. Bu ülkemiz adına sevindirici bir durum. Güvenli bir ülkeyiz. Yardımsever bir halkımız var. Misafirperver bir geleneğe sahibiz. İşte bunca güzel özellikleri taşıyan biz Türk halkının kendini mutlaka yenilemesi gerekiyor. Her türlü ön yargıdan uzak durarak. Ülkemizin önünü açacak yatırımlara hep birlikte sahip çıkmalıyız. Bugün bu kadar uzak bir ülkeden yöremize Turist geliyorsa onu en güzel şekilde ağırlayıp yolcu etmekte bizlere düşer.
Bunun birde tersini düşünelim. Bizlerden biri buradan kalkıp Uçak ile 19 saat gidilen bir devlete gidip o devlettin il ve ilçelerini hatta dağlarını gezip göreceğiz. Böyle bir baba yiğit çıkarmı dersiniz? Hemen şunu diyeceklerdir. Orası kalkınmış ve her türlü maddi sorunlarını halletmiş bir ülkedir. Bu doğrudur da bu işi nasıl halletmişler onu da kendimize sorup cevap arasak olmazmı? Durup dururken mi bu seviyeye geldiler. Çalıştılar ve kalkındılar. Ya biz ne çalıştık, ne de beyin olarak katkı verdik. Aksine çalışanları da yerden yere vurduk. Şimdi konuşma zamanı geçti. Herkesin kendine düşen görevi vardır. Onu yapmamız gerekir.
Bugünden bir örnek vereyim size. Turist geldi. Onunla konuşacak maalesef yabancı dil bilen ben dâhil bulamadık. O zaman rehber arayışına girdik. Sağ olsun hemen telefonla Ali kardeşi aradım izin kullanıyor. Köydeydi. Araba tuttu. Köyden hemen geldi. İşte ücretsiz size bir tanıtım rehberi. Bu gibi insanlara sahip çıkmamız gerekmez mi? ve bana tercümanlık etti. İşte benim, hatta birçoğumuzun eksikliği. En az bir dil öğrenmek için de mi para lazım? Bugünün teknolojisinde bunlar zor değil. Tembeliz. Hazırcıyız. Hep başkalarından beklemeye alışığız. Bu yapı değişmesi gerekir. Yoksa bir ileri iki geri gitmeye devam ederiz. Birde Bu Turist dünyanın en turisttik ülkesi olan İtalya vatandaşı. Bunca zahmeti göze alıp Ülkemize, bölgemize ve Pazar’a geliyorsa demek ki buralarda bizim adını koyamadığımız cevherler vardır.
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.