Bayrama kavuşturana şükürler olsun
Bayrama kavuşturana şükürler olsun
Öyle ya nice arkadaş, kardeş, bacı, ana ve babalar ikinci bayramı göremeden misafirhaneden yolcu oldular.
Öyle bir seferdeyiz ki bir yandan ha bire gelenler, diğer yandan ise aceleleri varmış gibi çarçabuk gidenler. Adeta devir daim oluyoruz. Ne gelenlerde kesilen, ne de gidenlerde azalan var. Hastanelerde ve evlerde gelenler olduğu gibi aynı mekânlarda gidenler de aynı hızla devam ediyor.
Gelmek elimizde olmadığı gibi gitmek de elimizde değil. Adeta programlanmışız. Ruhlar âleminden ana rahmine, oradan kabre, haşre ve ebede uzanan uzun sayılan fakat kısa sürede biten bir yolculuğa çıkmışız. Bu yolculukta biletimiz geliş ve gidişe göre alınmış. Ne gelişte rötar, ne de gidişte gecikmeler oluyor. Anında kalkan bir geminin içinde seyahat ediyoruz. Kaptan nereye isterse biz de oraya istikamet tutmuşuz.
İşte tekrar acısıyla tatlısıyla bir bayram daha geldi. Gidenler bizden dua bekliyor. Rahmet deryasının yağmur gibi üzerlerine yağmasını ümit ediyor.
Bu bayram günleri kabirde bekleyenlerin hacetlerini yerine getirmeliyiz.
Bu bayramı yine yağmur ve soğuk bir havada karşılıyoruz. Kaloriferli dairelere sığmayan bedenimiz iki metrelik toprağa nasıl da sığıyor. Sanki orası için yaratılmış. Bu bayramda ne elini öpeceğim annem, ne de babam var. Yaşlılarımız da kalmadı. Çocuklukta atlayıp zıpladığımız mahallemizde in cin dolaşıyor. Ne mezarlıklar, ne de yılları tüketen evlerden çıt çıkmıyor. Böyle bir ortamda iman olmasaydı ne ederdik? Nasıl dayanırdık bunca acı ve sıkıntılara? Derdi veren Rabbimiz dermanı anında yetiştirmemiş olsaydı halimiz nice olurdu?
Sabah erkenden Camiye gittik. Bayram namazını eda ettik. Hocamız Kurban ve Bayramda yapmamız gerekenleri çok güzel anlattı. Namazdan sonra adet olduğu üzere tek tek bayramlaşma faslı başladı. Etrafa göz gezdirdim. Bir yandan sevindim. Gençlerin camileri doldurmasına son derece mutlu oldum. Diğer yandan ise hüzünlendim. Akranlarım azalmış, birkaç yaşıtım kalmış bana amca, dayı ağabey diyenler çoğalmış. Orta sınıfı bile geçmenin acı ve tatlı anılarını yaşadım. Yine de sağlıklı bir “oh” çekmenin ne denli önemli olduğunu tatmaya çalıştım.
Mahallemizde hanelerde artık bizi bekleyenler yok. Hepsi toprakta dua bekliyorlar. Dualar ettik. Allah kabul eder inşallah. Bu bayramda anasız babasız garip gurebayı düşündüm. Evi barkı olmayanları aklıma getirdim. Sakın ha yok demeyin. Çok yakınınızda bile bu garipler vardır. Yeter ki görmek isteyin. Evlatlarınız nasıl baba ve ana diyerek size gelip elinizi öpüp harçlık bekliyorsa aynı şekilde o özlemi içine atanların da olduğunu asla unutmayalım.
Hemen namazdan sonra karşılaştığım genç bir yavru. Sokakta. Ne ana ne de baba var. Ne ev ne de ailesi var. Biz çocuklarımızla bayramdan sonra eve gidip kahvaltı yaparken o sokakta geleni gideni seyrediyordu. Bir yandan “Rabbim sen her şeyi gören, yaratan, bilen, şefkat ve merhamet esirgemeyensin” diyerek olanlara zahiren bakıp üzülürken, ardından şefkat, merhamet ve rahmette sınırsız olan Allah(cc) verecek olduğu uhrevi mükâfatı aklıma getirip rahatladım.
Tabi bize düşen görevlerin de olduğunu, bu bayramların bir fırsat doğduğunu düşündüm. Rabbime şükrettim.
Evlerinde cam kenarlarında oturarak bayramda gelen gidenlerin yollarını kollayan yaşlılarımız, hastalarımız, özürlülerimiz aklıma geldi. Hastane odalarında ve koridorlarda bayram geçirmek zorunda kalan hastalarımız, cezaevlerinde mahkûm olup ziyaretçi bekleyenler zihnimden geçti. Ekmek parası için yollara düşüp seyri seferde bayram yapmak zorunda kalan şoförler, işi gücü nedeniyle ailesiyle birlikte olamayan bay ve bayanların olduğu bir bayram yaşıyoruz.
Dünya’nın bazı bölgelerinde kan ve gözyaşının eksik olmadığı, din kardeşlerimizin her türlü eziyete maruz kaldığı, açlık ve sefilliğin kol gezdiği büyük gibi görünen küçük bir dünyada bayram kutluyoruz.
Mahşerin provasının yapıldığı Hac, ihlâs ve samimiyetin doruğa ulaştığı Kurban ibadetlerinin icra edildiği bir bayrama girmenin mutluluğunu ebediyen kalplerimizde yaşatmalıyız. Dualar etmeliyiz. Hem de çok fazla. Her an, her dakika. Çünkü bir dahaki bayrama kavuşmak için elimizde ne belge ne de garanti var. Bayramınızı kutluyorum.
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.