İKİNCİ YARI YIL VE PAZAR'DA YAPILMASI GEREKENLER
İKİNCİ YARI YIL VE PAZAR'DA YAPILMASI GEREKENLER
Genç ve gelişmekte olan yavrularımız çok zor bir sınavdan geçiyorlar.
Bir yandan gelecek hayatlarını şekillendirmek için tahsillerine devam ederken, diğer yandan manevi ihtiyaçlarını da veli, okul ve diyanet üçlüsü içinde aşılamak zorundayız.
Sadece beşeri ilimlerle donanan beyinlerden istenilen gençliği elde etmek çok zor ve aynı zamanda yarınlar için sorunları da peşinden getirecektir. O yüzden okulla yeniden buluşan gençlerimize çok önem vermek zorundayız.
Gençleri bekleyen tuzaklar çok olmasına rağmen, bu tuzaklara düşmemek için var olan engeller ise çok azalmış durumdadır. Sabah evinden çıkan öğrenci artık sokak ve okulun etkisi altında kalarak gününü tamamlayıp akşam evinin yolunu tutmaktadır. İşte neler oluyorsa evin çıkışı ile başlayıp, tekrar eve dönünceye kadar ki geçen sürede oluyor. Bu süreler içinde veli öğrencisini takip etmekte zorluk çekerken, Öğretmen ise okula öğrenciyi zapturapt etmekte zorlanıyor. Bu olay genellenmese de aşağı yukarı bu şekilde cereyan ediyor.
Okula gidiyorum diyerekten evden çıkan genç ders saatlerinde sokakta veya kafeteryalarda zaman geçirip gün tamamlamaya çalışıyorsa işte burada bir sorun var demektir. Bu sorunu çözmek tek başına velinin işi olmaktan ne derece çıktıysa da öğretmenin sorunu olmaktan da çıkmış bir durumdadır. İşte bu keşmekeş ortamdan istifade etmek isteyenler hemen devreye girerek genç beyinleri kötü alışkanlıkların kucağına atarak kurban ediyorlar.
Veli, çocuklarının eğitimi, yemesi içmesi, giyim ve çevredeki arkadaş ortamıyla mutlaka ilgilenmek zorundadır. Bu sacayağın biri veya bir kaçı aksadığı takdirde sorunlar da beraberinde gelecektir. Babalığı siz öyle kolay mı sanıyorsunuz?
Her şeyden, her işten emekli olabilirsinizde babalıktan asla emekli olamazsınız.
Babalık iskelelerde gemilere yardımcı olan sıradan bir taş veya demir dökümü değildir. Sürekli korumak zorunda olduğu veya himayesine aldığı sorumluluğu gece gündüz demeden mesai saatlerine uymadan yapılması gereken kutsal bir görevdir.
Pazar ilçemizde de okullar açıldı. Yeni Öğretim yılının eğitmenlere ve eğitilenlere hayırlı olmasını diliyorum.
Gençlerimizi görünce yıllar öncelerine gidip hayalen bir hafıza yoklaması yapmaya çalışıyorum. Gördüklerim geçmişte bizim hayal dünyamızda bile olmayanlardır. Öğrencilerimizi diğerlerinden ayırmak artık imkânsızlaşmış durumdadır. Saçları acayip kesilmiş, jöleli, gömlek mi desem siz koyun adını değişik bir üst giyim. Altta yamalı yumalı kot pantolon bir de ağızda sigara! İşte bizim yarınını ellerine teslim edeceğimiz öğrenci tipi!
Bunu genellemek istemiyorum. Lakin bir olumsuz örnek bin olumlu öğrencinin ruhsal ve zihinsel gelişmesini engeller. Bizler baba olarak sorumluluklarımızı yerine getirmediğimizde yarın ah vah etmeye hakkımız yoktur. Bir akşam kapımızı oğlumuz veya kızımızdan önce emniyetten bir görevli çalarsa bundan sorumlu sadece çocuğumuz olmayacaktır. Bu gelinen son aşamada ah vah etmenin de ne kendimize ne de çoluk çocuğumuza faydası dokunmayacaktır.
Ben bu dönemde Pazar İlçesinde görev yapan öncelikle ilçe kaymakamımızı, belediye başkanımızı, ilçe emniyet müdürümüzü, jandarma komutanımızı, şube başkanımızı, ilçe müftümüzü, ilçe milli eğitim müdürümüzü istişare etmeye, ardından öğretmenlerle toplantı yapıp velilerle buluşmaya davet ediyorum. Bu sorunu küçümsemek tüm aileleri, kurumları ve öğrencilerimizi zor durumlarda bırakacaktır. Okulların açıldığı şu günlerde yapılması gereken en elzem konu budur. İlçemizde sağlıklı bir yaşamın alt yapısının, eğitilmiş sorunsuz gençlerle sağlanacağını düşünüyorum. Umarım benim gibi düşünenler bu konuya ehemmiyet verirler de daha büyük hadisler cereyan etmeden tedbirleri almış oluruz.
Ben bu konuyu neden ele aldım?
Sabah erkenden sahilde yürüyüş yaparken ders saatinde genç kızların ve erkeklerin yani öğrencilerin sahilde tur attıklarına rastladım. Bir de ağızlarında sigara vardı. Benim oğlum yerine koyduğum bu gençlere yanaşıp “Siz öğrenci değil misiniz?” diye sordum. ‘Evet’ diye cevap verdiler. “Peki, bu saatte burada ne işiniz var” diyebildim çekinerek. Onlar, ‘Ders boş’ dediler ve ters ters bakıp geçip gittiler. Sadece bu değil. Yine ders saatlerinde kafelerde gençler gördüm. İşte bu gidişin iyiye gitmediğini düşünüp böyle bir yazı yazarak ilgilileri uyarmak istedim.
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.