KERBELA AĞITI

Şiir (İHA) - İhlas Haber Ajansı | 18.08.2012 - 20:24, Güncelleme: 18.08.2012 - 20:24 7117+ kez okundu.
 

KERBELA AĞITI

I. Kan damlıyordu yazık, gecenin siyahına!.. (Hz.Ali -ra)
Korkunç bir ıslık, bir an parçaladı boşluğu. Bir soğuk kahpe çelik, kesiverdi soluğu. Aydınlattı geceyi bir çift göz çakmak çakmak. Haykırıp şahadeti, kapandı iki dudak. Bekaya kanat açtı; İslam’ın hırçın kuşu. O gündü yiğitliğin yeryüzünden uçuşu. O peygamber âşığı, dinin aslan neferi Kulaçladı semayı; omuzlayıp Hayber’i Anahtarsız kaldı il’m, elsiz kaldı Zülfikar. Söküldü küfrün zinciri, yırtıldı hayâdan zar. Kan indi yüreklere, seven gözler nemli. Düşman bayram yapıyor, Ehl-i Beyt’se elemli. II. İhanet kokuyordu o gün Kûfe Çölleri… (Hz.Hasan -ra) İslam’ın güneşinin battığı o Kevser’den Dolunay çıkıyordu ışık alıp o serden. Biat sesleri sarstı Kûfe denilen şehri. Yeniden coşuyordu imanın kutsal nehri. Biat diye kalkan el; Hasan diyerek indi. Çölleri aşan bu ses, Şam’ın bağrında dindi. Haset atı şahlandı, köprü kuruldu kinden; Ok uçları bilendi, kılıç çekildi kından. Yürüdüler Kûfe’ye kırk bin baş, kırk bin kılıç. Bu ne düşmanlık ya Rab, bu kabaran nasıl hınç? O arsız çöl kumları, erimedi, utansın! Eksilmesin güneşi, ateşe banıp yansın. Ve Kûfe… Yine biat… Tekrar sema delindi; Muaviye sesleri semadan yere indi. Değdi imanlı sine, ihanet hançerine; Yığılıp kaldı Hasan, o an secde yerine. Elmas lebin öptüğü yakuttan güzel gözler, Okudu maveradan aşılmaz kutsal sözler: “Mümin kanı haramdır, müminim diyenlere”; Yaşasın o cehennem Hadis çiğneyenlere. Yaratan sevdalısı, dede âşığı yürek Hüzünle “Kabul” dedi. “Kutsal kan akmasın tek .” Yine de bitmedi kin, hain tuzak kuruldu; Cude, zehir edilip masum kana sokuldu. Hainin kanı güldü, bedeni ise gülizar; Sönmüştü kalbindeki Hasan adlı büyük har! III. Kan taşıyordu Fırat, Kerbela Çölleri’nden.(Hz. Hüseyin- ra) Ölümü öldürdü mü, bu insafsız bedenler; Toprağa düşmem sanır, Cude’yi¹ zehredenler? Düşecek dedi Yezit, ama daha çok erken; Bu kılıç girmez kına, henüz Hüseyin varken. Bu sesle kızgın sahra yarıldı şak diyerek; Yezit, kuma kök saldı insanları yiyerek. Hedefte son kervan Muhammed Ocağı’ndan; Eremesinler suya çöllerin sıcağından. Çevirdi o kervanı, on bin kılıçlı ordu; Bir başa üç yüz Yezit, kurtulmak artık zordu. Ve son ferman okundu: Mekân Kerbela, sürün; Olmazlarsa reaya balık gibi öldürün! “Hakk’a eğilen bir baş, eğilir mi hiç kula. Ölüm ne güzel şey, gidince baş bu yola!” Fırat, gözen kurusun; derelerin kesilsin. Verme bir damlacık su, ama yok mu su sesin. Nasıl, nasıl duymadın su diyen o feryadı? Şimdi inile boşa, dilde Hüseyin adı! Su bulamayan canlar, o gün imana kandı; Onlardan tek miras, Fırat’a sinen kandı. Dipnot: 1) Hazreti Hasan’ın hanımı..  
I. Kan damlıyordu yazık, gecenin siyahına!.. (Hz.Ali -ra)












Korkunç bir ıslık, bir an parçaladı boşluğu.
Bir soğuk kahpe çelik, kesiverdi soluğu.

Aydınlattı geceyi bir çift göz çakmak çakmak.
Haykırıp şahadeti, kapandı iki dudak.

Bekaya kanat açtı; İslam’ın hırçın kuşu.
O gündü yiğitliğin yeryüzünden uçuşu.

O peygamber âşığı, dinin aslan neferi
Kulaçladı semayı; omuzlayıp Hayber’i

Anahtarsız kaldı il’m, elsiz kaldı Zülfikar.
Söküldü küfrün zinciri, yırtıldı hayâdan zar.

Kan indi yüreklere, seven gözler nemli.
Düşman bayram yapıyor, Ehl-i Beyt’se elemli.


II. İhanet kokuyordu o gün Kûfe Çölleri… (Hz.Hasan -ra)

İslam’ın güneşinin battığı o Kevser’den
Dolunay çıkıyordu ışık alıp o serden.

Biat sesleri sarstı Kûfe denilen şehri.
Yeniden coşuyordu imanın kutsal nehri.

Biat diye kalkan el; Hasan diyerek indi.
Çölleri aşan bu ses, Şam’ın bağrında dindi.

Haset atı şahlandı, köprü kuruldu kinden;
Ok uçları bilendi, kılıç çekildi kından.

Yürüdüler Kûfe’ye kırk bin baş, kırk bin kılıç.
Bu ne düşmanlık ya Rab, bu kabaran nasıl hınç?

O arsız çöl kumları, erimedi, utansın!
Eksilmesin güneşi, ateşe banıp yansın.

Ve Kûfe… Yine biat… Tekrar sema delindi;
Muaviye sesleri semadan yere indi.

Değdi imanlı sine, ihanet hançerine;
Yığılıp kaldı Hasan, o an secde yerine.

Elmas lebin öptüğü yakuttan güzel gözler,
Okudu maveradan aşılmaz kutsal sözler:

“Mümin kanı haramdır, müminim diyenlere”;
Yaşasın o cehennem Hadis çiğneyenlere.

Yaratan sevdalısı, dede âşığı yürek
Hüzünle “Kabul” dedi. “Kutsal kan akmasın tek .”

Yine de bitmedi kin, hain tuzak kuruldu;
Cude, zehir edilip masum kana sokuldu.

Hainin kanı güldü, bedeni ise gülizar;
Sönmüştü kalbindeki Hasan adlı büyük har!

III. Kan taşıyordu Fırat, Kerbela Çölleri’nden.(Hz. Hüseyin- ra)

Ölümü öldürdü mü, bu insafsız bedenler;
Toprağa düşmem sanır, Cude’yi¹ zehredenler?

Düşecek dedi Yezit, ama daha çok erken;
Bu kılıç girmez kına, henüz Hüseyin varken.

Bu sesle kızgın sahra yarıldı şak diyerek;
Yezit, kuma kök saldı insanları yiyerek.

Hedefte son kervan Muhammed Ocağı’ndan;
Eremesinler suya çöllerin sıcağından.

Çevirdi o kervanı, on bin kılıçlı ordu;
Bir başa üç yüz Yezit, kurtulmak artık zordu.

Ve son ferman okundu: Mekân Kerbela, sürün;
Olmazlarsa reaya balık gibi öldürün!

“Hakk’a eğilen bir baş, eğilir mi hiç kula.
Ölüm ne güzel şey, gidince baş bu yola!”

Fırat, gözen kurusun; derelerin kesilsin.
Verme bir damlacık su, ama yok mu su sesin.

Nasıl, nasıl duymadın su diyen o feryadı?
Şimdi inile boşa, dilde Hüseyin adı!

Su bulamayan canlar, o gün imana kandı;
Onlardan tek miras, Fırat’a sinen kandı.

Dipnot:
1) Hazreti Hasan’ın hanımı..
 
Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve haberguven.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.