Paliç, AA muhabirine yaptığı açıklamada, bu yıl Nisan ayında hava şartlarının soğuk ve yağışlı geçmesinden dolayı çay filizinin yeterince gelişmediğini belirtti.

Çay filizinin gelişmesi için hava sıcaklığının 10 derecenin üzerinde olması ve güneşli hava şartlarının oluşması gerektiğini vurgulayan Paliç, ''Ancak Nisan ayı, genellikle yağışlı ve soğuk geçti. Dolayısıyla çay filizlerinin gelişmesi için uygun ortam oluşmadı. Çay filizleri henüz çok küçük. Oysa geçtiğimiz yıllarda bu ayda yaş çayın hasadına başlandığı olurdu'' dedi.

Bu nedenlerden dolayı yaş çayda sezonun yaklaşık 1 ay kadar sonra başlayacağını tahmin ettiklerini bildiren Paliç, ''Bu da üçüncü sürgünün özellikle yüksek kesimlerde geç zamana kalmasına neden olacak. Bu durum da yüksek bölgelerdeki üçüncü sürgünün ya hiç olmamasına veya çok az olmasına neden olacak. Soğukların artması nedeniyle son sürgünde üretim düşük olabilecek. Bu yıl sezonun biraz geç başlayacağı ve yaş çay rekoltesinin geçen yıla göre düşük olacağını tahmin ediyorum'' diye konuştu.

-''ÇAYKUR KONTENJAN UYGULAMAMALI''-

Paliç, geçen yıl 1 milyon 350 bin ton civarında yaş çay rekoltesi gerçekleştiğini, bu yıl ise rekoltenin iklim şartları Artemisbet nedeniyle 1 milyon 100 bin tonun altında kalacağını düşündüğünü dile getirerek, şöyle devam etti:
''Yaş çay sezonunun başlamasıyla ÇAYKUR'un ilk etapta kapasitesi dolana kadar kontenjan uygulamaması gerekiyor. Yaş çay öncelikle Hopa tarafında hasat olgunluğuna geliyor. Genellikle bu bölge bitince de Rize bölgesinde hasat başlıyor. Böylece yaş çayın kademeli olarak hasat olgunluğuna gelmesiyle ÇAYKUR da yaş çay alımları yoğunlaşana kadar kontenjan uygulamamalıdır. Üreticilerimiz de ürününü tazeyken hasat etmeli, kaliteye önem vermelidir. Özel sektör temsilcilerine de ÇAYKUR alım yapmaya başladığında alım yapmaya başlamalarını öneriyorum. Ancak maalesef özel sektör firmaları, çay hasadının yoğunlaştığı dönemde piyasaya girmekte ve düşük fiyattan alım yapmaktadır. Bu da üreticinin mağdur olmasına neden oluyor.''

Nevzat Paliç, sektörün en önemli sorununun kaçak çay olduğunu kaydederek, ''Kaçak çay için daha caydırıcı cezalar ve önlemler alınmasını talep ediyorum. Türk çayının damak tadının değiştirilmemesi lazım. Kaçak çayın önlenmesi, sektörün toparlanmasına büyük katkı sağlar. Kaçak çay olmazsa hem üretici hem de sanayici büyük kazanımlar sağlar'' dedi.