Gündemdeki konuları takip edip değerlendirmeye çalışırken 2012-2013 Eğitim ve öğretim yılı başladı. Her yıl Okullar açıldığında bende köşemde öğrencilerimiz ile ilgili yazılar kalem’e alıyorum. Geleceğimizi şekillendireceğine inandığımız genç nesil ne kadar sağlam ve sağlıklı bir okul dönemi geçirirse o denli başarılarla dolu bir hayatın temellerini de atmış olacaktır. Bu gidilen eğri büğrü yolda dikkatli yürünmediğinde gençlik ve aileleri olduğu kadar ülke olarak bizlerde sıkıntı yaşarız. O yüzden ben önümüze çıkacak olan engellerden ve alınacak tedbirlerden âcizane düşündüklerimi sizlerle paylaşacağım.

Öğrencilerimiz; Sizin işiniz 4+4+4 sisteminin uygun olup olmadığını tartışmak değil. Mevcut uygulamaların en güzelini okuyup başarmaktır. Çok uzun ve yorucu ve bir o kadar da zevkli, heyecanlı bir hayata başladınız. Yeni dostluk ve arkadaşlıkların kurulacağı, sıcak bir yuvayla hayata merhaba diyorsunuz. Sizin tek hedefiniz  ”Okuyup adam gibi adam olmak” olmalıdır. Çünkü ülkemizin ve dünyanın böyle gençlere ihtiyacı vardır. Milli ve manevi değerleriyle donatılmış bunun üzerine dünyevi ilimlerle teçhiz edilmiş bir beden asla yıkılmaz. Başkalarını boyun eğmez. Minnet etmez. Bilgi ve becerisi dışında gelecek fırtınalarda zarar görmez. Başkalarına yaslanarak değil  “dimdik ayakta” durabilen bir genç olmalısınız. Geçmişine söven değil, ondan kendine yol haritası edinen, anne ve babasına saygılı, Öğretmenlerini seven ve sayan bir genç olmalısınız. Gençler arkadaşlarınıza dikkat edin. Yarın telafisi mümkün olmayan hatalara bugünden girmeyin. Size şimdilik bu kadar yeter.

Babalar; Babalık çok zor bir meslek. Hayattan da emekli olunur ama babalıktan asla emekli olunmaz. Bir baba çocuklarına kanat ve kucak açmalıdır. Bu kanat çırparak uzaklaştırmak için değil, çocuklarını altına alıp korumak için olmalıdır. Sabah evden çıkarak okula giden çocuğu yalnız bırakmamak gerekir. Öğretmenlerle, okulla devamlı bir şekilde irtibat halinde olunmalıdır. Akşam ders bitince çocuğun erkenden eve gelmesi sağlanmalıdır. Yoksa ah ve vah para etmez. Eğer akşam eve geliş saatinde çocuğunuz evde yoksa siz evde rahat olamazsınız. Gecenin bir vaktinde “kapıyı aç ben polis” sesini duymak istemiyorsanız dediklerime lütfen dikkat ediniz. Okul saatlerinde dersini bırakıp sokağa çıkan gencin gideceği mekânları çok iyi tespit etmelisiniz. Evinizin hemen dışında sokakta bekleyen tuzaklara dikkat edin. Sigara, içki, uyuşturucu simsarları bir yıl boyunca okulların açılmasını bekliyorlar. O yüzden siz de en az onlar kadar dikkat ve itina gösterip yavrularınızı bu tehlikelerden korumalısınız.”İskele babası” değil Evlatlarınızı hem ana, hem baba hem de arkadaşları olun. Dert ve sorunlarını paylaşın. İtici değil çekici davranıp gönüllerine giden köprüyü iyi kurun.

Öğretmenler; Biliyorum işiniz çok zor. Sorumluluklarla dolu bir sezona girdiniz. Sistemi oturmayan bir Ülkede sistem oturuncaya kadar bu hastalıklar devam edecektir. Siz yinede tüm bu olumsuzluklara rağmen öğrenci yetiştirmeye devam edeceksiniz. Siz öğrencinin hem anası, hem de babası olmanın yanında bir de koruyucusu ve öğreticisi unvanı taşıyorsunuz. Baba ve anneden dünyaya gelen evlatlar sizlerin gayreti ile hayata atılıyorlar. Sizlerden aldıkları müspet veya menfi eğitim ve öğretimle hayatlarını şekillendiriyorlar. Bir ülkeye Cumhurbaşkanı da, terörist de sizin tezgâhlarınızda dokunuyor. O yüzden sizler çok önemlisiniz. Öğrencileri ders saatlerinde takip edip, derslere girmeyenleri mutlaka rapor etmelisiniz. Bunu es geçerseniz iyilik değil, kötülük yapmış olursunuz.”Bunlar benim görevim değil” demeyin. Sizde evlatlarınızı bir başka öğretmene teslim ediyorsunuz. Hayat hep böyle geçiyor. Eğitim görmeyen anne ve babaların evlatlarına vereceklerinden çok daha fazlasını sizler verebilirsiniz. Belki yorucu bir dönem olacak ama onların hayatta aldıkları başarıları görünce de mutlu ve huzurlu olacaksınız. Benim bir öğretmenin vardı. Sigara içtiğini üç yıl liseyi okuyup mezun olduğumda elini öpmeye gittiğimde içerken gördüm. Onu da hemen sakladı. Bunu, umarım kötü alışkanlığı istemeyerek de olan siz değerli öğretmenlerime rehber olur düşüncesi ile yazmak zorunda kaldım. Okul ve aile arasında köprü olan sizler ne kadar sağlam olursanız üzerinden geçecek gençlerde o kadar sağlıklı ilerleyecektir.

Kaymakam-Emniyet ve Jandarma(Asayiş); Sizleri biliyorum. Okul dönemleri başladığında teyakkuza geçiyorsunuz. Lakin bu ilçede yaşayan ve gazetecilikle iştigal eden bizlerinde görevi sizlere yardımcı olmaktır. Okullar açılınca art niyetliler birden ortaya çıkıp niyetlerini gerçekleştirmeye çalışıyorlar. Sokaklar, okul önleri, kahvehaneler, sahiller, kafeteryalar, vb. yerler ki istisnalar dışında her saha öğrencilerin alanıdır. Bu alanlar ne kadar güvenli olursa öğrenciler, aileler, okullar ve sizlerde o kadar sağlıklı çalışma ortamı bulursunuz. İnanıyorum ki, benim düşünüp kaleme aldıklarımın dışında da birçoğu sizler tarafından biliniyor. Okul önlerinde kümelenmiş art niyetliler, umuma açık yerlerde pineklemiş fırsatçılara dikkat edilmesi gerekiyor. Kapalı alanlarda sigara içilmemesi ki bazen rastlıyorum. Ortaokul seviyesinde bile duman altı olmuş gençleri görünce içim cız ediyor. Emniyet, okul yetkilileri ve veliler,  İlçe amirlerince bir araya gelip ayda bir durum değerlendirmesi yapmalıdır. Okul müdürleri herhangi olumsuzlukta mutlaka emniyete asayiş için başvurup yara büyütmeden pansuman edilme yoluna gitmelidir. “Bundan ne çıkar canım” denmemelidir. Sadece uyuşturucu içerek beyinler yıkanmıyor. Zaralı fikirler de zihinleri darmadağın ediyor. Bunun faturasını da tüm ülke olarak çekiyoruz. Emniyet tedbirlerine sert davranarak değil hoşgörü ve sevgi çerçevesi içinde yaklaşılmalıdır. Kanı kaynayan genci frene bastırmak baskı ile değil, hoşgörü ile olmalıdır. İşte bu yüzden okul-öğrenci-veli-öğretmen ve asayiş birlikte eğitim ve öğretim yılını başarı ile tamamlamalıdır. Sağlık ve esenliklerle dolu bir eğitim ve öğretim yılının geçmesi temennisi ile hayırlı olsun diyorum.