Çaykur'da Randevulu Sisteme Doğru




Sütlüoğlu, Çaykur Genel Müdürlüğü toplantı salonunda düzenlediği basın toplantısında, randevulu sistemin, çay alım kampanyalarında karmaşaya, vatandaşın her gün çay toplayıp verme sıkıntısına, bir yerde işkenceye dönüşen çay satma sıkıntısına son verecek proje olduğunu belirtti.

Randevulu sistemin, çay alım sisteminde devrim denebilecek bir uygulama olduğunu da ifade eden Sütlüoğlu, şöyle devam etti:
"Randevulu sistemi 3 ilde, bir fabrikada 2 yıldır deniyoruz. Bu yıl bütün fabrikalarımızda uygulayacağız. Randevulu sistemde küçük müstahsil için haftalık program düşünüyoruz. 4-5 dönüm çay bahçesi olan üretici sayımız ağırlıklıdır. Eski sistemde, 5 dönüm çay bahçesi olan bir üretici her gün alım yerine gitmek zorunda kalıyor. Randevulu sistemde ise bir haftalık kota olarak 300 kilo çayı bir günde verecek. Üretici, bir sürgün döneminde 4 defa alım yerine gelecek. Bir sezonda, 12 günde çayını verebilecek. Küçük üretici açısından kolaylık olacak. 60 üreticisi olan bir alım yerinde bir günde bu üreticilerden 10 kişi gelecek. Biz de daha az insanla muhatap olacağız. Çayın kontrolü noktasında eksperlerimiz de daha rahat edecek."

Sayıları az olan büyük üreticilere ise haftalık sistem içinde birden çok gün verileceğini kaydeden Sütlüoğlu, "Bir de gurbetçi olan üreticilere bir sürgün dönemi için peş peşe 4 gün veriyoruz. 4 günde çaylarını satıp devreden çıkıyorlar. Bir dördüncü alternatif ise vatandaşımız randevulu sistemi desteklemeyip eskisi gibi her gün alım yerine giderek çayını satabilecek" dedi.

Randevulu sitemde bir sürgün dönemini kapsayacak alım politikası yaparak, vatandaşın hangi gün çay vereceğini kurayla belirleyeceklerini dile getiren Sütlüoğlu, "Tabii biz bunları vatandaşımıza sormadan, bir dayatma şeklinde yapmak istemiyoruz. Bu sistemin uygulanabilmesi için vatandaşımızın da 'evet' demesi gerekiyor. Bunun için SMS anketi yapacağız. Bu 4 alternatiften üreticiler hangisini seçiyorsa SMS ile cevap verecek. Anketten gelecek cevaplar doğrultusunda biz de yol haritamızı belirleyeceğiz. Geçiş sürecinde bir takım sıkıntılar yaşanabilir. Anlayış içinde bu süreci geçirmemiz lazım. Bu uygulamayı sağlıklı şekilde hayata geçirmemiz gerekir" diye konuştu.

-"Organik çay, çayın geleceğidir"-

Sütlüoğlu, organik çayın, çayın geleceği olduğunu ifade etti. Dünyada üzerine kar yağan tek çayın Türk çayı olduğunu her zaman dile getirdiğini belirten Sütlüoğlu, şunları söyledi:

"Bu özelliği ile de rakipsiz çaydır. Çayımızda haşere yoktur. Olmadığı için haşere ile mücadele yapmak zorunda değiliz. Çayımız yüzde yüz doğal çaydır. Bünyesinde hiçbir katkı maddesi bulunmamaktadır. Çayımızın tamamının organik olma kabiliyeti var. Organik çay üretimine geçmek istiyoruz, çünkü bölgemizde bozulan dengeleri yeniden oluşturmak istiyoruz. Uzun yıllar yoğun kimyasal gübre kullandığımız için toprağımız özelliğini kaybetti. Toprağa can veren mikroorganizmalar yok oldu. Yer altı sularımız yoğun kimyasal gübre kullanmaktan kirleniyor. Derelerimiz, denizlerimiz kirlendi. Önce bölgemizdeki bozulmaya son vermek istiyoruz. Bu proje, organik çayın ötesinde bir çevre projesidir."

Gelecek nesillere sağlıklı çevre bırakmayı amaçladıklarını vurgulayan Sütlüoğlu, şunları kaydetti:
"Çayımızı çok değerli hale getirmek istiyoruz. Çayımız şu anda bakır değerindeyse organik üretimle altın değerinde olacak. Bunu üreticilerimize anlatmaya çalışıyoruz. Çay organik ürün olacaksa çok rahat şekilde satılacaktır. Şu anda üretici sanayiciye yalvarıyor. Ürün organik olduğunda sanayici üreticiye yalvaracak. Çay organik olduğunda dış piyasada satışlar da artacak. Kaçak çayın etkisiyle daralan iç pazarda organik çayın bütün dünyada pazarlanma şansı da olacak."

Sütlüoğlu, bölgede bazı yerlerde organik üretime geçtiklerini ifade ederek, "Çaykur olarak kendi bütçemizle organik üretime destek veriyoruz. Organik üretime geçiş sürecinde 3 sene üreticiyi destekliyoruz. Dördüncü yılda çay organik çay olabiliyor" diye konuştu.

Organik uygulamanın gönüllük esasıyla yürütüldüğüne dikkati çeken Sütlüoğlu, organik üretimi kabul eden üreticilerin çayının tamamını aldıklarını sözlerine ekledi.