Bahadıroğlu'ndan 'Eşcinsel' iddiasına sert cevap

Pelin Batu'nun Habertürk ekranlarından Fatih Sultan Mehmet'e yönelik eşcinsel suçlamasının ardından Haberler.com olarak biz de konuyu ünlü tarihçi Yavuz Bahadıroğlu'na danıştık.

Yavuz Bahadıroğlu da söz konusu suçlama ve tartışılan mesele hakkında bize şu açıklamayı yaptı:

"BU CÜRRETİ CEHALET BİLE AFFETMEZ"

"Cahil cesur olur" derler, cahillerin cesareti cehaletlerinin ürünüdür. Laf arasında Fatih'e hakaret etmek, kimsenin haddine düşmez, kimsenin hakkı da değildir. Bu cüreti, "cehalet" bile affettiremez. Ne var ki, söylenmemiş bir şeyler söyleyip gündeme gelme tutkusu, insanı böyle rezilce durumlara düşürüyor.

Fatih'in üstün vasıfları ile Peygamber övgüsüne mazhar olmuş kişiliği bir tarafa bırakılsa bile, her çeşitten güzel kadın dolu bir hareme sahip Padişah'ın, farklı bir eğilime girmesi imkânsızdır.

"ŞÖHRET AVCILARININ İFTİRALARI"

Zaten böyle eğilimler, bugünkü gibi etrafa saçılmamış, hiçbir zaman "normal" karşılanmamış, dönem gereği olarak dışlanmış ve lânetlenmiştir. Buna rağmen, hemen hemen hiçbir padişah, şöhret avcılarının bu tür iftiralarından kurtulamamıştır.

HER ŞEY VOYVODA'NIN İSYANI İLE BAŞLADI

Esasa gelirsek: Sultan II. Murad zamanında Romanya'nın güneyindeki Eflak ve Boğdan fethedilmiş, Eflak'ta görevlendirilen "voyvoda"nın (yerel vali) çocukları Vlad ve Radu, Voyvoda'nın isyan etme ihtimalini bertaraf etmek için, "rehine" olarak Edirne Sarayı'na alınmıştır.

Radu Şehzade Mehmed'den biraz daha (5-6 yaş kadar) küçük, Vlad ise Şehzade ile yaşıttır. Zamanla iyi arkadaş olurlar. O kadar ki, saltanat sırası kendisine geldiğinde, Sultan II. Mehmed, Vladu'yu (Sonraki adlandırma ile "Kazıklı Voyvoda" veya "Dracul"=Şeytan'ın oğlu anlamında) Eflak voyvodalığına tayin eder.

Fakat Dracul isyan eder. Korkunç bir zalime dönüşür. Fatih'i verdiği tüm sözleri unutur. Fatih de üzerine ordu çeker. Eflak ve Boğdan içlerine kadar yürünür. Voyvoda ise sarp bir dağın zirvesinde kurulu Poeinari Kalesi'ne çekilir.

AĞABEYİNİ ÖLDÜREN DE RADU

Fatih bölgede uzun süre kalır, ancak eski arkadaşını yakalayamaz. Vlad'ın kardeşi Radu'yu Eflak'a vali yapıp İstanbul'a döner. Radu'nun en önemli görevi ağabeyi Vlad'ı (Kazıklı Voyvoda" yahut "Dracul"u) yakalayıp kellesini İstanbul'a göndermektir.

Bu görev ancak yıllar sonra tamamlanır. Radu ağabeyini bir ormanda kıstırıp kellesini alır ve Fatih Sultan Mehmed'e gönderir (1476 ). Olay budur.

"TÜRK DÜŞMANLARI BİLE BUNU İMA ETMEDİLER"

Fatih döneminde yazılan yerli-yabancı hiçbir tarihte böyle bir ima yok. Bırakınız yerli tarihçileri, Müslüman ve Türk düşmanı yabancılar bile Fatih gibi birine böyle bir "sapma" isnat edemediler."

Haberler.com