Pazar BBP ilçe başkanlığından basın açıklaması

Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti yaklaşık 35 yıldır süren PKK terörü ile mücadelede Açılım Süreci diye adlandırdığı farklı bir strateji yürütmektedir. Açılım sürecinin son basamağı olarak Terörist Başı ile görüşmeler yapılmış ve APO bir katilden öte bir siyasi parti lideri konumuna oturtulmuştur. Bu sürecin sonu ne ile biterse bitsin öncelikli olarak oluşturulan bu durum asla kabullenilecek bir durum değildir.
Bu görüşmeleri sürdürenler ne düşünürse düşünsün;
Yüreklerimiz PKK’nın bombaladığı evlerde ölen bebekleri unutmadığı için APO her zaman birbebek katili olarak kalacaktır.
Alperenlerimizi şehit ederek anne-babaların ve vatansever Türk Milletinin yüreğine düşürdüğü ateş sinemizi kavurdukça APO’nun bir terörist başı olduğunu haykırmaktan bir an bile geri durmayacağız.
Büyük planların aramıza ektiği ayrılık tohumları yeşermeden önce birbirimizden farklı olmadığımızı düşündüğümüz ve vatan paydasında ortak kaderi paylaştığımız Kürt kardeşlerimizle aramıza sokulan fitnelerin giderilmesi ve ülkemizde kardeşliğin yeniden tesisi elbette bizleri mutlu edecektir. Ancak içi dolmamış laflarla ucunun nereye varacağı belli olmayan çalışmalar bizleri endişeye sürüklemektedir.
Her hükümetin elbette halkı ile öncelikli olarak paylaşamayacağı bilgi ve belgeler olur. Ancak söz konusu vatan üzerine pazarlıksa, biz millet olarak açılım sürecinin sonucunda neyin bizi beklediğini yetkili ağızlardan duymak istiyoruz. Barış kelimesi perde edilerek saklanan niyetler nelerdir bunları bilmek Türk Milletinin en doğal hakkıdır. Kısacası sürecin sonundaki senaryo açık bir şekilde milletimize anlatılmalıdır ki neyle karşı karşıya olduğumuzu bilelim.
Yeni anayasa çalışmaları darbe kalıntılarının temizlenmesi adına desteklediğimiz bir süreçtir. Ancak görüyoruz ki bu çalışmalarda açılım adı verilen yeni sürecin finaline ait alt yapıyı oluşturmak için yapılmaktadır. Bir demokrasi adımı gibi görülen yerel yönetimlerin güçlendirilmesi, valilerin seçimle işbaşına gelmesi gibi stratejik değişikliklerin bu süreçte gerçekleştirilmesi, bölücülerin ekmeğine yağ sürecektir.
Terör örgütü PKK ve uzantısız BDP’ye yeni anayasa da nelerin sözü verilmiştir ki birden bire görüşmeler olumlu yürümeye başlamıştır. Nihai hedeflerinin ülkeyi bölmek olduğunu gizlemeyen bu şer odaklarına nelerin vaat edildiğini bilmek her Türk evladının hakkıdır. Özellikle özerkliği ve anadilde eğitimi çağrıştıracak hiçbir kararı kabul etmeyeceğimizi hükümetin bilmesini istiyoruz. Biz biliyoruz ki başkanlık sistemi, eyalet sistemi ile Güneydoğu’da oluşturulacak fiilibir durumu fırsat bilecek olan PKK, yarın orada anadilde eğitim kararı aldığında ya da bağımsızlık ilan ettiğinde o sistem içerisinde yer alacak merkezi hükümetin müdahale hakkı kalmayacaktır. Ya da müdahale etmeye kalkıştığında bütün dünya devletlerini karşısında bulacaktır.
Terörün bitmesi ve akan kanın durması elbette bizi de sevindirir. Ancak yeni şehitler vermeyelim diye ülkenin bir karış toprağından ya da mevcut siyasal yapısından vazgeçmeye niyetimiz yoktur. Bu uğurda son Türk evladı şehit düşene kadar mücadele edeceğimizi hükümete ve bütün kamuoyuna buradan ilan ediyoruz.

Diyarbakır Akp Milletvekili Galip Ensarioğlu’nun sahibi olduğu Bağlar Hastanesindeki Türk bayrağının indirilip yerine sözde kürt bayrağı asılması kabul edilir bir eylem değildir. Bu ve bunun gibi bölücü eylemlerle Türk milletinin sabrı zorlanmaktadır. Pkk’nın her eyleminde yetkili ağızlardan çıkan sağduyu açıklamaları, pkkya cesaret vermekte bunun neticesinde eylemler her defasında dahada çirkinleşmektedir. Bu büyük milleti teröre yıllardır evladını,babasını,eşini verdi, can verdi vatan sağ olsun deyip sineye çekti, ama memleketin bir karış toprağını vermeyi asla kabul etmeyecektir.
Şehit genel başkanımızın yokluğunu daha çok hissettiğimiz bu günlerde, onun unutulmaz bir sözü ile sonlandırmak istiyorum.
"Bu topraklar üzerinde değişim hayal edenler; hayallerinizde yaşayın, SİZE HAYALLERİNİZİ BİLE ZİNDAN EDERİM" diyen Merhum genel başkanımız Muhsin YAZICIOĞLU’nu rahmetle anıyorum.