Pazar MYO'da Doç. Dr. Yüksek, çay 40 yılı aşmamalı

Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi Pazar Meslek Yüksekokulu Park ve Bahçe Bitkileri Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Turan Yüksek, AA muhabirine yaptığı açıklamada, çay tarımının 1938 yılından itibaren başta Rize olmak üzere yörede yapıldığını, çayın yörenin en önemli geçim kaynağı ve stratejik ürünü olduğunu belirtti.

Üretimde son 30 yılda ağırlıklı olarak kimyasal gübre kullanılmasına bağlı bazı sorunlar ortaya çıktığını ifade eden Yüksek, şunları söyledi:

"Gübre bir besin takviyesidir. Çayda son 30 yılda yanlış gübrelemeyle birlikte sorunlar ortaya çıktı. Gübre miktarı ve gübreleme şeklinde yanlışlıklar var. Gübre çayın üzerine serpme şekilde uygulanıyor. Bitki gübreyi yapraklarıyla veya toprak üstü dallarıyla değil, toprağa karıştırdıktan sonra kökleriyle alır. Gübreyi, miktarını doğru belirledikten sonra doğru doz ve şekilde uygulamamız gerekir."

Bitkilerin büyümesi, gelişimi ve verimi için toprak analizlerinin önemli olduğunu, gübrenin bu analizler sonucunda belirleneceğini dile getiren Yüksek,

"Çay tarımında toprak analizi verim açısında büyük önem taşır. Çiftçilerin mutlaka topraklarını analiz ettirmesi gerekiyor. Gübreleme, toprak analizinin uzman ekiplerce yorumlanmasından sonra yapılması gerekir. Toprak analizlerinin de kendi bölgelerine özgü yapılması büyük önem taşır" dedi.

-"Çay bahçeleri gençleştirilmeli"-

Yüksek, çay tarımı yapılan ülkelerde gerçekleştirilen araştırmalarda, 25 yıla kadar çay bahçelerinde verimin sürekli arttığı, bu yıldan sonra düşüşe geçtiğinin belirlendiğini vurgulayarak, şöyle devam etti:

"Çay, 40 yılını aştıktan sonra ise hangi tip kaliteli işlem uygulanırsa uygulansın verim alamazsınız. Bölgemizde 40 yaşını doldurmuş çay bahçeleri var. Bu bahçelerin periyodik olarak gençleştirilmesi gerekiyor. Gençleştirme yapılırken çay üreticisi de mağdur edilmemeli. Çaykur'un, Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi ile işbirliğine giderek, kökeni belli tohumdan ziyade bölgedeki çay bitkisinin kök ve dallarından alınan parçanın köklendirilmesi sonucu üretilen çay fidanlarını çiftçiye sağlaması gerekir. Yenileme yapılacak alanın daha doğru yapılandırılması ve maddi kaybın teşvik kapsamında giderilmesi gerekiyor."

-Türkiye dünyada en fazla çay bahçesine sahip 5. ülke-

Çayın, bölge insanının geçim kaynağı olmasının yanı sıra Türkiye'nin endüstriyel stratejik öneme sahip en önemli ürünlerinden biri olduğuna dikkati çeken Yüksek, şunları kaydetti:

"Çayı sadece bölge insanının geleceği olarak görmek yanlış olur. Ülkenin uluslararası arenada endüstriyel tarım ürünlerinde rekabetini sağlamak için çaya daha teknik uygulama yapılması gerekir. Bu anlamda karşı karşıya olduğumuz en önemli sorun son 30 yıldır yapılan hatalı gübrelemedir. Hatalı gübreleme, toprağa, çayda kalite ve verim ile çay bahçelerinin etrafındaki diğer ürünlere çok olumsuz etki etmektedir. Rize'de yürütülen çalışmalarda çay bahçelerinde sürekli verim ve kalite kaybı görülmektedir.

Türkiye, dünyada en çok çay bahçesine sahip 5. ülke konumundadır. Bu sıralamayı uluslararası ihracat rakamlarına da yansıtabilmek için çaydaki sorunların sadece fiyat bazlı değil, topraktaki, üründeki sorunlar olarak ele almak gerekir. Sürdürülebilir çay tarımından bahsetmek ve 20-30 yıl sonra dünyada söz sahibi olmak istiyorsak sorunları ortak projelerle çözmemiz şarttır."