Bu Bir Celâlî Bağrıdır, Kraliçem!











‘özgürlüğün düştüğü her yeri ben kaplarım;
sen dağıl coğrâfyama, ben yüzümü toplarım.’

güz, gizemli bir öykü; bir gülüş gül yarası.
en keskin sabahını, bana saklar karakış.
her bahar yumağında yerle göğün arası,
bu istilâcı evham, bu deryadil haykırış;
yalınkat beyânlarda bir Celâlî bağrıdır!
ey benim mısralardan sakındığım öz lehçem,
/k-ra-li-çem.

sırlanır gün renginde sadağının mahremi,
bir bana mı gerilir, aşkın süreğinde yay?
ipek sağımlı yollar, bâca tutar çehremi;
çayır çimen yağmuru, ala bulutlu buğday.
sürdüğün, üryanlarda bir Celâlî bağrıdır!
ey benim kuşluk vakti çelikleşen kelepçem,
/k-ra-li-çem.

ak soluk vadilere yaslanır da uzunca
kıskanır o kokunu menekşe, sümbül, nergis.
parıl parıl toynaklar yeminini bozunca
en sâdık rüzgârlarla tepinip duran bu his,
sersefil meyanlarda bir Celâlî bağrıdır!
ey benim buğul yunak tövbelendiğim akçem
/k-ra-li-çem.

bakışların tuğrakeş â’rafın ensesinde,
bir lâhza mülk ayini, bir dal ferman-ı berât.
nefsime sızar gövdem nefesinin sesinde,
sancılı duruşların gölgesinde bu mirat,
kıpkızıl isyanlarda bir Celâlî bağrıdır!
ey benim alaturka alınyazımda perçem,
/k-ra-li-çem.

en has şimşekler kişner, yele yıkar tülünü.
peçelenen başımda, parmak uçların tespih.
gerdanın dağ maralı, göğsün macar sülünü
masmavi rüyalarda sakladığın her tembih,
dinmez cereyanlarda bir Celâlî bağrıdır!
ey benim aşk soframda bağdaş kuran dilekçem,
/k-ra-li-çem.

gök kılıç darbesiyle söner mi yürek koru,
dehşetinden siner mi gün tohumu ay çiçek?
ellerim sarı çiğdem, dizlerim zambak moru
cümle ordunu sevk et, bütün bentlerini çek
yağan, tunç tuğyanlarda bir Celâlî bağrıdır!
ey benim haziremde ezber ettiğim bahçem,
/k-ra-li-çem.