Kılıçdaroğlu, biz senin için bir şey mi dedik

Partisinin grup toplantısında konuşan Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:
''Yanlışlarımız, eksikliklerimiz olabilir. Burada bir yanlışlık yok ama sormak istiyorum; Sayın Başbakan bir ata bindin atı 4 kişi tutuyordu, sen o beygirin üstünden düştün. Biz sana bir şey dedik mi? İlacını aldın veya almadın veya dozunu fazla kaçırdın arabada kaldın, balyozla arabanın camını kırdılar, seni dışarı çıkardılar. Sana bir şey dedik mi? Bir milletvekilin balyozla poz verdi. İstanbul Kadın Kollarının kimlik dağıtım toplantısında giderken kabloya takılıyorsun, düşmemen için seni zor yakalıyorlar. Bir şey söyledik mi? Hayır. İnsani şeylerdir bunlar, olabilir. Futbol oynarken sağ kolunu kırdın, benim bildiğim top ayakla oynanır, nasıl kırdın kolunu? Senin milletvekillerin gösterdiğin yanlış haritaya alkış tuttular. Senin bir bakanın 'Hazreti Muhammed'e dedim ki' diye cümleye başladı sonra yüzünü kapadı. Bir şey söyledik mi? Yine bir bakanın helikopterden inince pervaneye doğru gitti, zor tuttular. Bir şey söyledik mi? Senin korumalarından bazıları arabalarını çaldırdılar. Bu kazalar ortadayken benim bindiğim merdiveni diline doluyorsun. İnsanda biraz ahlak olur. Sen Başbakansın. İnsan biraz adam olur, dürüst olur, delikanlı olur. Sen Kasımpaşa'yı da perişan ettin.''

KERRAT CETVELİNİ DE ÖĞRENEMEMİŞ
Yoksul sayısının artmasının ancak ''beceriksiz bir yönetimde mümkün olabileceğini'' ileri süren Kılıçdaroğlu, Aile Sigortası Projesi'nin maliyetinin hesaplanması hakkında da bilgi verdi. Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:
''Çarptım, hesabını yaptım diyor Sayın Başbakan. Diyor ki bunun yıllık tutarı 24 milyar lira. Ne diyeyim, ne söyleyeyim bu Başbakan'a. Matematik biliyor desem, samimi söylüyorum yaptığı hesap dolayısıyla bildiği konusunda endişem var. Ben de hesap yaptım. 12 milyon 715 bin kişi. Doğru. Çarptık 600 TL ile bir ayda 7 milyar 600 milyon lira eder. Onu da çarptık 12 ile, 91 milyar lira... Sayın Başbakan kaç lira demişti, 24 milyar lira. Kim hesap bilmiyor? Dört işlem...İlkokul mezunu, ilkokul mezunu bile değil hesap makinesini kullanan birinci sınıf, belki anaokulu öğrencisi bu hesabı yapıyor da sen oturmuşsun Türkiye Cumhuriyeti'ni yönetiyorsun, o koltuğa gelmişsin bu basit hesabı yapmaktan bile acizsin. Bu millet sana nasıl güvenecek? Hesap bilmiyor, hesap bilmeyen adam kalkmış bize Aile Sigortası'nın kaynaklarını anlatacak. Önce hesabı, kitabı, dört işlemi bil. Biz de derlerdi ya kerrat cetveli... Onu da öğrenememiş, öyle anlaşılıyor. 
Ben hep şunu söylerim, Recep Bey şu camlardan konuş da camın dışında konuşma. Çünkü metin akar, sen de okursun böylece mesele yok. Ama öyle anlaşılıyor ki bu hesabı birileri doğru yaptı ama o cama bakmadan yine bildiğini okuyor. Matematik hayatın kendisidir. Matematik bilimin temelidir. Matematiği bilmeyen bir insan ülkeyi yönetemez.''

BULA BULA VAN DENİZİNİ BULDULAR
''Van Denizi'' tartışması ile ilgili değerlendirmelerde de bulunan Kılıçdaroğlu, ''Dünyadan bu kadar habersiz, ülkesinden bu kadar habersiz bir başbakanı ilk kez görüyorum'' dedi.
Vanlıların Van gölüne 'Van denizi'' dediklerini kaydeden Kılıçdaroğlu, ''Senin haberin yoksa ben ne yapayım?'' diye sordu.
Van Valiliğinin internet sitesinde 'Van denizi' diye yazdığını, Van valiliğinin geçen yıl ''Van Denizi Su Sporları Şenliği'' düzenlediğini, 2008 yılında Adalet ve Kalkınma Partisi'ne mensup 4 milletvekilinin verdikleri bir araştırma önergesinde ''Van Gölü yöresel adıyla Van Denizi olarak bilinir' denildiğini belirten Kılıçdaroğlu, ''Kime ne anlatayım? Cehalet desem biraz kaba Pasgol kaçacak'' diye konuştu.
Bir izleyicinin 'Kimyası bozuldu' sözleri üzerine ise Kılıçdaroğlu, ''Kimyası kesinlikle bozuldu'' karşılığını verdi.

BURASI CHP'DİR
AK Parti Genel Başkanı'nın, ''Siz 12 milyon 715 bin kişiyi esas almışsınız yanılıyorsunuz, bir de kayıt dışı yoksullar var, onları dikkate almamışsınız'' diyerek, bir itirafta daha bulunduğunu savunan Kılıçdaroğlu, ''Ama Başbakan meraklanmasın, biz onun yönettiği ülkeyi, rakamlarla, enflasyon, işsizlik, tarım rakamlarıyla nasıl oynadığını biliyoruz'' ifadesini kullandı.
CHP lideri, sözlerini, ''En az 600 lirayı kadının banka hesabına yatıracağız, bu bin 250'ye kadar çıkacak. Bu rakamı da onlar anlayamaz çünkü aile, Anadolu, Anadolu'da yoksulluk, yoksul ailelerde ortalama kaç çocuk var, kaç kurum bu yardımı yapıyor, bütçeleri nedir bunları bilmiyorlar ki... CHP bunların tamamını biliyor, hesabını yapıyor. Bu projemizi, konunun uzmanlarıyla defalarca tartıştık. Çünkü burası CHP'dir, AKP değildir, aldatanlar ve kandıranlar partisi değildir burası'' diye sürdürdü.

MESLEĞİNİ SÖYLESİN
Hesaplarını, kayıt dışı yoksulları da dikkate alarak, 15 milyon 645 bin kişi üzerinden yaptıklarını vurgulayan Kılıçdaroğlu, ''Bir şeyi unutmasınlar, ben hesap uzmanlığı mesleğine, binlerce kişinin katıldığı sınavdan üçüncü olarak kazandım, o mesleğe girdim. Benim mesleğim hesap uzmanlığıdır, çıksın kendi mesleğini söylesin, hesap uzmanlığı sınavlarına girsin bakayım. Benim, arkadaşlarımın, bizim hayatımız, devletin rakamları içinde geçti'' dedi.

KORKTUĞU İÇİN BÖYLE YAYINLARI PİYASAYA SÜRÜYOR
Kılıçdaroğlu, CHP Grup toplantısının ardından basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Bir gazetecinin, dağıtıldığı iddia edilen kitapçığı kastederek, ''Bütün gruplara bugün sizinle ilgili bir kitap dağıtıldı, ne diyorsunuz?'' sorusuna Kılıçdaroğlu, ''Dün haberim oldu. Kitabı okumadım ki. AKP korktuğu için böyle yayınları piyasaya sürüyor'' karşılığını verdi.
''Bir rapordan söz ediliyor. CHP'nin Kürtlerden özür dileyeceği ifade ediliyor'' denilmesi üzerine CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, ''Öyle bir rapor yok arkadaşlar'' dedi.

TOPLANTIDA, KÜRT SORUNUNU DA TARTIŞTIK
Kılıçdaroğlu, partisinin gurup toplantısında, Van'da düzenledikleri toplantı ile ilgili değerlendirmeler yaparken sözlerine, gülerek, ''Van Denizi'nin kenarında toplantı yaptık'' diyerek başladı.
CHP'den beklentileri de öğrenmek istediklerini ve bu konuyu da özgürce tartıştıklarını bildiren Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:
''Toplantıda, Kürt sorununu da tartıştık. Bir gerçek daha ortaya çıktı: Biz olaya Doğu ve Güneydoğu sorunu olarak bakıyoruz. Kürt sorunu da bunun bir parçası. Tartışmalardan görüldü ki bizim bakış açımız daha doğru. Çünkü, olay sadece Kürt sorunu olayı değil. İşin içinde ekonomik, sosyal sorunlar var, faili meçhuller var, mütedeyyin insanlar ve bunların kaygıları ve beklentileri var, Avrupa Yerel Yönetim Özerklik Şartı başta olmak üzere idari reformlar var, kadın erkek eşitliği ve kadına uygulanan şiddet var, GAP yatırımları, ihmaller ve işsizlik var, CHP'nin örgütlenme ve örgütlenmeden kaynaklanan sorunları var, bölgenin yoksulluğu ve aile sigortasının orada çok iyi anlatılması var. Böyle baktığınızda, olay bizim düşündüğümüz gibi bir üçüncü yol olayıdır. Etnik kimliğe, inançlara saygılı, insanları kucaklayan, etnik kimliğe, inançlara eleştiri getirmeyen ama insan odaklı bir bakış açısına ihtiyaç var. Biz o bölgeye üçüncü yol olarak gideceğiz. Etnik kimliği, inançları siyasete konu etmeyeceğiz. Onların ne sorunu varsa o sorunlarla yakından ilgileneceğiz. Bu sorunları görmek, tartışmak, çözüm üretmek bizim görevimiz olacaktır.''