Din Görevlileri Haftasında hastalara ziyaret
Pazar İlçe Müftüsü Vedat Başsan, geçen yıl “Cami-Çocuk Buluşması” temasıyla çocukları cami ile buluşturmayı hedefleyen Diyanet İşleri Başkanlığı, bu yıl Camiler ve Din Görevliler Haftası münasebetiyle “Engelsiz Cami, Engelsiz İbadet” teması ile engellileri cami ile buluşturmayı planladığını söyledi.
Başsan, bu nedenle İlçemiz Müftülüğü hafta boyunca konu ile ilgili pek çok etkinlik gerçekleştirmeye başladığını ifade ederek, “Vaazlarda “Engelsiz Cami, Engelsiz İbadet” sloganıyla engellilerin sorunlarına dikkat çekerken, diğer taraftan da hasta, yaşlı, sakat, zihinsel veya bedensel özürlü, engelli-engelsiz, kadın-erkek, genç-yaşlı, çoluk-çocuk hiçbir kimsenin camilerin manevi atmosferinden mahrum kalmaması için ziyaretlere başladık” dedi.
Diyanet Pazar Memur-Sen Başkanı Cemal Taşçı ve din görevlileri ile birlikte ilçede faaliyet gösteren 151 Hastanın kaldığı, 83 elemanın hizmet verdiği Özel Doğu Karadeniz Özürlü Bakım ve Rehabilitasyon merkezini ziyaret ettiklerini belirten Başsan, “Ziyaretleri sırasında zihinsel ve bedensel hastalarla birebir sohbetler yapıldı. Çeşitli ikramlarda bulunuldu. Hastalarla ilgili yetkililerden bilgi alındı” dedi.
Müftü Başsan, her toplumda mutlaka korunmaya muhtaç insanlar bulunduğunu hatırlatarak, şunları söyledi:
“Bunların başında da hasta, yaşlı, sakat, zihinsel veya bedensel özürlü insanlar gelmektedir. Dinimiz "Canı korumayı" dinin beş temel prensibinden biri olarak kabul etmiştir. Bu sebeple kişinin sağlığını koruması dinimizin bir emridir. Hastalıklar yaratıcı tarafından verilen bir imtihan vesilesidir. İmtihandan başarıyla çıkmak için sabretmek, hastalıklara karşı tedbir almak ve tedavi yollarını araştırmak gerekmektedir. Aynı zamanda bunlar Müslüman için bir görevdir. Zira yüce dinimiz, sağlığı korumak amacıyla maddi ve manevi tedavi usullerine başvurarak tedbir almamızı önermiştir. Peygamberimiz ; “Ey Allah'ın kulları tedavi olunuz. Zira Cenab-ı Hak hiçbir hastalık vermemiştir ki, beraberinde şifasını da vermiş olmasın” buyurmuştur. Yüce Allah, insanları servetleri, ırkları, renkleri, cinsiyetleri, dilleri, nesepleri, fizyolojik yapıları, engelli veya sağlıklı oluşları açısından değerlendirmez. Onları îman, sâlih amel, güzel ahlâk, ibadet ve itâatleri veya inkâr, şirk, nifâk, isyan ve kötü davranışları, takva veya zulüm sahibi olup olmamaları açısından değerlendirir.”